Bebeğim Biberonunu Ne Zaman Tutabilir?

Bazı bebekler, bir şişeyi tutmak ve kendi kendine içebilmek için gerekli olan ince motor becerilerine sahiptir ancak bu süreç çoğu bebek için en erken 6 aydır. Diğer azınlıktaki bebekler de en geç 10 aylıkken bu beceriye sahip olur. Bebeğinizin kendi şişesini tutup tutamayacağını söylemenin tek yolu ona bir biberon vermek ve olanları izlemektir. Biberonu ağzına koyacak motor becerileri varsa ve doyduğunda da bırakacağını artık anlayabiliyorsa ona her gün bir şişe vermeyi deneyebilirsiniz.

Ancak bebeğiniz kaç aylık olursa olsun, ağzına bir biberon koyarak beslenme sürecini hızlandırmanın cazibesine kapılmayın. Desteklenmemiş bir biberon ritüeli çocuğunuzu aşırı yemeye zorlayabilir veya hatta boğulmasına sebep olabilir.

Bunun dışında bebeğiniz ağzındaki şişe ile uykuya dalarsa mama veya anne sütü dişlerinin etrafında toplanabilir ve diş çürümesine neden olabilir. Diş çürümesini önlemek için sürekli olarak biberonla uyumasına izin vermemeli ve biberonla beslenirken bu durumun rahatlığıyla yalnız bırakmamalısınız.

Doktorlara göre biberonlar bebeğinizin kulak enfeksiyonu riskini de arttırabilir. Bebeğiniz besleme sırasında yatıyorsa, sıvı ağzından kulakların östaki tüplerine akabilir ve buradan da bulaşıp enfeksiyona neden olabilir.

Bir biberonla beslememek ya da her zaman kendisinin tutmasına izin vermemek için bir başka önemli neden:

Bebeğinizle geçireceğiniz baş başa zamanı azaltıp sevginizden mahrum bırakabilirsiniz. Bebeğinizi besleme sırasında tutup sarılmanız ona emniyet ve güvenlik hissi verir ve size olan sevgiyle güveninin artmasına yardımcı olur.


Bebeğinizin Gözleri Açık Uyuması Normal Midir?

Bu durum size garip görünebilir ama son derece normal bir durumdur. Bazı bebekler ve yetişkinler gözleri hafif açık şekilde uyurlar. Tıbbi olarak açık gözle uyuma durumu zararsızdır, bebekler arasında oldukça yaygındır ve çocuğunuzun bir uyku problemi olduğunu göstermez.

Bazı bebeklerin neden gözleri açık uyuduklarını tam olarak kimse bilmiyor. Bu konuyla ilgili çok fazla araştırma olmamakla birlikte, doktorlar bebeklerin derin uykularında fazla zaman harcamalarından kaynaklanabileceğini söylüyor.

 

Bebeklerin gözleri açık uyudukları derin uyku evresi bir aktif uyku döngüsüdür ve bebekler, toplam uyku sürelerinin yaklaşık yüzde 50'sini yetişkinlerden daha fazla REM uykusunda harcıyorlar. Yine de bebeğinizin uyurkenki bu durumu sizi rahatsız ediyorsa, göz kapaklarını yavaşça kapatabilirsiniz.

Çocuğunuz gözleri saatlerce açık şekilde uyuduğu için gözleri kuruyor ya da tahriş oluyorsa doktoruna danışabilirsiniz. Çok nadir durumlarda, göz kapaklarının rahatsızlanması normal kapanmalarını önleyebilir. Ama böyle bir durum da yoksa bu konuda endişelenmenize gerek yoktur.

Bu arada gözü açık uyumanın kalıtsal olduğunu gösteren bazı kanıtlar da var. Çocuğunuzun boş ve dalgın bir bakışla uyuduğunu fark ederseniz, eşinize şimdiye kadar hiç açık gözle uyuyup uyumadığınızı sorun.


Bebeğe Yürümeyi Öğretmenin Yolları

Yürümenin Aşamaları

4 -15 aydan itibaren bebeğiniz oturarak evin etrafında dolaşmayı öğrenir. Bu heyecan verici zaman boyunca, bebeğinizin ilk adımlarını basit oyunlarla ve övgü sözcükleriyle kendine güvenini kazanmasına yardımcı olabilirsiniz.

1. Aşama: Oturma

Bebek, bir ebeveyn yardımı olmadan kendi başına oturmaya başladığında, hareketliliğini kazanmanın ilk aşamasındadır. Oturmak, küçüklerinizin sonunda durmayı öğrendiğinde ihtiyaç duyacağı kasları güçlendirmesine yardımcı olur.

Yaş : 4-7 ay

Ne yapabilirsiniz? Oyun süresi boyunca, küçük kaslarını geliştirmesine yardımcı olmak için ileri geri hareket ettirin ya da küçük toplarla oynatın.

Aşama 2: Emekleme

Bebeğin yürüme aşamasında yapması gereken en önemli şey, aynı anda kolunu ve bacaklarını hareket ettirmektir (karnı üzerinde sürünme ya da tırmanma olsa bile). Yürüme aşamasına geldiğinde bu becerilere ihtiyacı olacak.

Yaş: 7-10 ay

Ne yapabilirsiniz? Odanın bir tarafından diğerine giderek bu alanları öğrenmesine ve kendini geliştirmesine yardımcı olun ve hareketi için onu övün.

Aşama 3: Duruşunu Düzeltme

Bebek daha güçlendikçe ve meraklandıkça mobilyaları anne ve babanın desteğiyle kendine çekmeye başlar. Bu, denge üzerinde çalışmaya başlayıp ayakta durma pozisyonunu tanımasını sağlar.

Yaş: 8 ay

Ne yapabilirsiniz? Bebeğin kendisini yukarı çekmesine yardım edin, sonra yere geri dönmek için dizlerini nasıl eğeceğini gösterin. Bu, kendi adımlarını atmaya başladığında düşmelerini kolaylaştırmaya yardımcı olacaktır.

Aşama 4: Yardımla Yürüme

Kendini çekmeye ve dengeyi kazanmaya başlayınca, birkaç adım atmasına yardımcı olun. Bu, bir sonraki yürüyüş aşamasında ona yardımcı olacaktır ve ona ilk adımları atmak için kendine güvenmesine yardımcı olacaktır.

Yaş: 8-9 ay

Ne yapabilirsiniz? Pratik yapın, uygulama yapın. Bebek bu aşamadayken en önemli yürüme dönemindedir. Ayakta durmak ve ayakta olmayı ne kadar çok kullanırsa ilk birkaç adımı atma konusunda kendisini daha rahat hissedecektir.

Aşama 5: Seyir

Bebeğiniz daha sonra etrafına dolaşmak için duvarları ve mobilyaları kullanmaya başlayacaktır. Buna seyir denir. Bebek daha gezer hale geldiğinde evinizin tamamen bebekler için uygun olduğundan emin olun ve tüm mobilyaları duvara sabitleyin.

Yaş: 8-9 ay

Ne yapabilirsiniz? Bebeği, seyir halindeyken daha fazla güvende olmaya teşvik edin ve duvar ya da mobilyalara dokunmasına engel olmayın. Sadece yumuşak bir iniş yerinin olduğundan emin olmasını sağlayın.

Aşama 6: Yardımsız Daimi

Denge, yürüyüşün önemli bir parçasıdır. Eğer Bebek ayakta durabiliyorsa ve dengeleyebilirse, kısa bir süre sonra bir adım atmaya çalışabileceğini hisseder.

Yaş: 9-12 ay

Ne yapabilirsiniz? Dengeleyiciyi bir oyuna dönüştürün. Bebeğinizle yere oturun ve ayağa kalkmasına yardım edin. Daha sonra düşmeden önce ne kadar kalabildiğini sayın. Her denemeden sonra onu övün.

Aşama 7: İlk Adımlar

İlk adımlar küçüklerinizin en önemli anlarındandır. Yürümenin tamamı güvenle ilgilidir, bu nedenle bu ilk adımlara kadar her şey övgü ve cesaret ister.

Yaş: 9-12 ay

Ne yapabilirsiniz? Bebeğiniz yere koyarak ve yavaş yavaş ona rehberlik ederek ilk adımlarını atın, bebeğin dengesi kazanarak kendi başına yürümesine izin verin.

Aşama 8: Yürüme

Harekete geçmeden önce birkaç engel ve tökezleme yaşayabilir. Yürümeyi keşfetmeye başlayınca bebeğinizi övmeye devam edin. Bazı bebeklerin emeklemeyi tercih edeceklerini ve düzenli olarak ayağa kalkmadan emekleme-yürüyüş yapabileceğini unutmayın.

Yaş: 12-15 ay

Ne yapabilirsiniz? Yürümeye mümkün olduğunca teşvik edin. Örneğin, bebeği yere bıraktığınızda, onu oturma pozisyonu yerine yürümek üzere konumlandırın.


Bebeğiniz ne zaman bilinçli gülümsemeye başlar?

Bebeğin gülümsemesi, özellikle ilk ebeveynlik için en ödüllendirici anlardan biridir. Peki ama bebekler ne zaman gülümser? Bebeğiniz gülümsemesiyle sosyal ve duygusal gelişiminin ne zaman başlayacağı hakkında bilgi edinebilirsiniz.

İster inanın ister inanmayın, bebeğiniz muhtemelen o doğmadan çok önce gülümsüyordu. Pediatri çocuk doktoru Mark Gettleman, bebeklerin rahimde bile yaşamlarının çok erken zamanlarında dahi gülümseyebildiğini söylüyor. Bebeklerin ilk gülümsemeleri kasıtlı ya da bir şeye tepki olarak olmuyor. Dr Gettleman, bebeğinizin gülümsemesinin refleks kol veya vücut hareketlerine benzer olduğunu söylüyor. Ancak çok yakında bebeğinizin bilerek yaptığı gerçek bir gülümsemeyi yüzünde görebilirsiniz.

Gelişim Tipleri: Sosyal, Görsel, Duygusal

Bebeğin ilk gerçek gülümsemesi onun gelişimi hakkında çok şey söylüyor. Bu onun vizyonunun geliştirdiğine bir işaret denebilir. Beyni ve sinir sistemi refleksleri yeterince olgunlaşmışsa başkalarıyla bağlantı kurabilmek için gülümsemenin bir yol olduğunun farkındadır. Tepkilerinin ve duygularının insanlar üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olduğunu fark etmeye başlıyor be böylelikle zevki, heyecanı, memnuniyet ve mutluluğu ifade etmek gülümsemeyi kullanıyor. Onun gülümsemesinden şunları anlayabilirsiniz: ‘’Anne, harika iş çıkardın!’’ veya ‘’Bu süt bir harika, biraz daha istiyorum!’’

Beklediğiniz zaman gülümsemeye başlar.

Bebeğin refleks gülümsemesi 2 aylık olduğu zaman kaybolur ve 3 aylık olduğu zaman onu artık gerçek bir gülümseme ile görebilirsiniz. Gülümseme süresi ile refleks ve gerçek bir gülümseme arasındaki fark söylenebilir. Bebeğiniz genellikle uyuyor veya yorgun durumda olduğunda refleks olarak gülümser çünkü bu sırada gülümsemesi daha kısa olma rastgele meydana gelme eğilimindedir. Diğer taraftan, annesinin yüzünü gördükten veya kardeşinin tiz sesini duyduktan sonra yüzlerinde yanıt olarak oluşan ve tutarlı oldukları duygu ifadesi görebilirsiniz.

Hala bebeğinizin gülümsemesini görmeyi bekliyorsanız, onu teşvik edebilmek için yapılabilir bazı şeyler var. Sık sık göz teması kurmak ve gün boyunca ona gülümsemek, onunla sık sık konuşmak, komik yüz ifadeleri yapmak ya da sesler çıkararak hayvan sesleri ve davranışlarını taklit etme veya bebeğinizin karnına üfleme gibi. Sadece aşırıya kaçmayın. Çocuk psikoloğu, Ph.D., Go Parenting yazarı David Elkind: "Bebekler duygularını düzenleme yeteneğini geliştirirken çok fazla uyarımda bulunursanız, ona uzak görünebilirsiniz, ufaklığı biraz rahat bırakın ve daha sonra tekrar deneyin.

Onun ilk gülümsemesinin ardından tepki verdiği eylemi tekrar ve tekrar deneyin. Onun vizyonu sadece sevdiği iki insanın yüzünü görerek gelişir. Sonraları, sizin ve eşinizin ona bir gülümseme yapması için yeterli olacaktır. Bebeğinizin diğer insanlara da gülümsemesi biraz zaman alabilir çünkü yabancılara karşı olan tepkileri yaklaşık 6 aylıkken devreye girer. Bebeğinizin insanların tepkilerini görmesi, gülerken daha keyif almasını sağlar. Dr. Gettleman: "Bebeğiniz gülmeye ilk başta küçük kıkırdamalarla başlayacaktır ve 5 aylık olan bebek göbeğiyle dışarı doğru kahkaha atarak sizi heyecanlandırıp şaşırtabilir.’’ diyor.

Dikkat etmeniz gereken kırmızı bayraklar

Bebeğiniz erken bir zamanda gülümsemeye başlamış olsa da, bazen gülümsemediğini görmek olasıdır ve bu her zaman endişeli, mutsuz, ya da bir şeylerin yanlış olduğu anlamına gelmez. Bebeklerin bu kilometre taşı da birbirinden farklıdır ve bazıları için fazladan birkaç hafta gerekebilir. Ancak bebeğiniz 3 aylık olduğu halde hala gülümsemiyorsa, pediatriste başvurmanız gereklidir.


Bebeğin Oturma Aşamaları

Bebeğinizin bağımsızlığını kazanmasını izlemek heyecan vericidir. Her ebeveynin beklediği büyük başarılardan biri, onun ne zaman kendi başına oturabileceğidir. Bebeğin bu büyük motor becerilerini kazanmasına ve kendi başına oturmasına yardım etmenin yollarına göz atalım:

Hazır olmadan önce

Ne yapacağınızı ve bebeğinizin kendi başına oturmayı öğrenmesini nasıl sağlayacağınızı bilmek önemlidir. Bebeğiniz en erken 4 aylık veya 9 aylık gibi kısa bir sürede oturmaya başlayabilir. Acele etmeye çalışmayın. Çocuk doktoru Dr. Kurt Heyrman'a göre, boynunu tutmak, dengeli olmak ve gövde kaslarını kullanabilmek gibi bazı büyük motor becerilerine sahip olduğundan emin olmalısınız.

Oturmaya Hazırlanma

Doğumdan itibaren, bebeğiniz yatarak vakit geçirirken boynu, karnı ve sırt kaslarını güçlendiren hareketler yapar. Genel olarak bu süreçte bebeklerin kasları baştan ayağa güçlenir. Yatarken size bakmak için başını kaldırmaya başladığında o kasların güçlendiğini anlayabilirsiniz. Bebeğin bu büyük motor becerilerini kazanmasına yardımcı olmak için pozisyonunu sık sık değiştirin.

Karın Üzerinde Durma

İlk başta, bebeğiniz karnının üzerinde olmaktan hoşlanmayabilir. Ancak bunu yapmaya başlaması oldukça önemlidir. Bu, oturması ve gelecek kilometre taşları için gerekli olan kaslarını geliştirmesi için önemlidir. Göğsünüze karnını koyarak ve yüzünüz ona bakacak şekilde kucağınıza koyarak onu alıştırmaya çalışabilirsiniz. Ardından koltuk altlarına ve göğsüne onu destekleyen yastıklar koyarak daha rahat olmasını sağlayabilirsiniz.

Duruş

Bebeğiniz genellikle 3-4 aylık olduğunda başını tek başına tutabilir. O zamanlarda onu çevresi destekli bir koltuğa koyabilirsiniz. Koltuktayken bebeğinizi daima izlediğinizden emin olun. Yastıkları bebeğinizi desteklemek ve oturmasına yardımcı olmak için de kullanabilirsiniz.

Bebeğiniz büyüdükçe, daha uzun bir süre koltukta oturabiliyor olacak. Başı ilk başta titreyebilir bu sizi endişelendirmesin. Bir süre sonra kafasını dengeleyip dik tutabiliyor olacak. daha güçlü büyüdükçe, onu otururken birkaç saniye oturabiliyor olacak. İlk başta titriyor olacak. Bu aşamada genellikle devrildiğini görebilirsiniz ancak kendini dik tutmayı bu şekilde öğreniyor.

Gövde Dengesi

Bebeğiniz tek başına oturmadan önce dengeyi öğrenmesi gerekir. İyi gövde kaslarına sahip olmak buna yardımcı olsa da, ihtiyaç duydukları tek şey bu değildir. Bunu kazanmasına yardımcı olmak için, onu kanepenin köşesine yerleştirebilirsiniz. Beraber çalışmak istiyorsanız da kucağınıza alıp bacaklarınızın üzerinde oturtup ona destek olarak güvende olduğundan emin olabilirsiniz.

Yardım Edilen Ürünler

Güçlü boyun, üst gövde ve sırtüstü kasların hepsi yalnız başına oturmak için gereklidir. Onu yastıklarla desteklemek ya da yumuşak bir şeylere yaslamak yöntemlerini kullanabilirsiniz. Bunun dışında çocuk koltuğu kullanabilir ve oturma antrenmanları yaptırabilirsiniz.

Ne yapabilirsiniz

Bebeğinizi sırtüstü koyun, böylece yavaşça ellerinden tutarak oturma pozisyonuna çekebilirsiniz. Doktorlar, öğretmenin en iyi yolunun cezbetmek olduğunu söylüyor. Örneğin bebekler aynaya bakmayı severler. Bir aynayı onun göreceği şekilde havada tutun böylelikle onu görmek için kalkmaya çalışacak ve bu da onu oturmaya teşvik edecektir. Bir diğer kas güçlendirme fikri de bebeğinizi kollarının altına tutarak ataklarını yere koymaktır. Bebeğiniz henüz kendi başına bu pozisyonda kalamaz ancak bu konumda tutmak onun daha fazla güç kazanmasına yardımcı olur.

Hazır olun

Bebeğiniz yalnız başına oturduktan sonra odasında bazı ayarlamalar yapmanız gerekir. 6 ay boyunca kolları çok güçlenir ve bir süre sonra pek çok şeyi yapabiliyor olur. Beşiklerin çevresini kontrol edin ve tehlikeli şeyleri erişemeyeceği yerlere koyun. Örneğin, cep telefonlarını kaldırmak isteyebilirsiniz. Ya da karyolasının çevresinin yeterince yüksek olduğundan emin olun böylelikle düşmeyeceğinden ve daha güvende olduğundan emin olursunuz.

Dikkat

Bebeğiniz başını kaldıracak kadar güçlü olmasına ve artık kendi başınıza oturmasına rağmen, arabada yalnız oturmaya henüz hazır olmayabilir. Arabada hızlanma yavaşlama sırasında yaralanması riski hala yüksektir, bu yüzden onu bir süre daha kucağınızda tutun.

Sürünme

Bebeğiniz oturmaya alıştıktan sonra, alt bedeni güç kazanmaya devam edecektir. Kalçalarını sabit tutmayı ve oturmayı öğrendikten sonra artık kendini hareket ettirebilecek kadar güçlü olacaktır. Ve bu süreçten sonra emeklemeye dahi başlayabilir.


12 – 36 Ay Bebek Gelişim

12-36 Ay aralığında yürümeye başlayıp özgürleşen bebeğiniz artık kendi isteği doğrultusunda hareket eder, özgürleşir. Emekleyen bebek artık yürümeye ve kendini minik cümlelerle anlatmaya başlar. Etrafa karşı merak duygusu gelişen bebek yerinde duramaz. Kimi bebek sehpa üzerine tırmanırken, kimi bebek ses çıkartıp şarkı söyleyen oyuncaklarıyla ve renkli küpleriyle halının üstünde sessize oynamayı tercih eder. Her bebeğin nasıl boy ve kilo artışı farklıysa, hareketler de bebekten bebeğe değişkenlik gösterir.

Bu yazımızda 12 ay sonrası sağlıkla gelişen bebeklerin anne ve babalarını bekleyen sorunlara çözüm yollarını Canbebe Uzman Ekibinden Çocuk Gelişim Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt’un yorumlarıyla hazırladık.

https://www.youtube.com/watch?v=vgADI0hFiis&t=5s

Bebekler Ne Zaman Yürümeye Başlar?

Çocuk gelişimi bir sırayı izler ancak her çocukta bu sıra aynı düzende gitmez. Genelde bebekler 7-8 ay civarında sürünmeye, 9.-10 ay civarında da emeklemeye başlarlar. 10.-11.ayda da tay tay durma denilen, bir yerden tutunarak, destek alarak ayakta durma görülür. Koltuk, sehpa kenarlarına tutunarak yana doğru sıralamanın olduğu bir aşamaya geçer artık bebek.

Uzmanların çocukların gelişimlerini izledikleri bir aralık vardır. O aralığın altında ya da üstünde olduğu durumlar dikkatle takip edilir. Canbebe Uzman Ekibinden Çocuk Gelişim Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt bunu şöyle bir örnekle açıklıyor: “Türkiye standardizasyonuna göre 13 aylık bir çocuğun yürümemesi normal kabul edilir. Ancak 15. ayı geçtikten sonra bir doktorla görüşmek gerekiyor. Yürümeyi geciktiren herhangi bir problem varsa zaten mutlaka doktor bunu daha erken bir dönemde tespit eder. Kendi yapısından kaynaklandığı için sakin ve dingin olabilir. Emekleyerek, sürünerek daha hızlı bir yere ulaştığını eğer bebek fark ederse, ayağa kalktığında o denge hareketleri onu tedirgin edecekse bebek emeklemeyi ya da sürünmeyi tercih edebilir bu dönemde. O yüzden yürümeyle ilgili doktorunuzun bir onayını alın. İskelet sisteminde, kas yapısında bir problem olup olmadığının mutlaka takibi gerekir. Bazen 13 aylık bir çocuğun temkinli bir yapısı varsa da yürümek istemeyebilir. Daha önce bir yerden tutunurken pat diye popo üstü düşüp korkmuş olabilir. Ya da annenin aşırı korumacı tutumundan dolayı kendi başına yürüme konusunda güvensizlik gelişmiş olabilir.”

Minik minik yürümeye başlayan bebeğiniz sizin desteğinizi alsın ama dengeyi kendisi sağlasın. Yalpalarsa bile fazla tutmayın. Bırakın kendi seyrinde adımlasın. Bu şekilde çıplak ayakla ya da sadece çorapla yürüme antrenmanları yaparak kendine güveni gelen bebeğiniz çok kısa bir süre içinde kendi adımlarını atar.

Konuşmaya Geç mi Kaldı?

12. Aya kadar bebekler tüm dünyada evrensel bir kullanır. İngiliz bir bebek ile Japon bir bebek genel olarak aynı sesleri çıkartır. Doğum gününden itibaren de, pek çok bebek etrafında konuşulan ana dilini duydukça sesleri taklit etmeye başlar. 18. Ayına gelen bir çocuk; bitti, düştü, gel, git gibi fiilleri kullanır. Anne ve baba diyebilir. Bu dönemde 10 kelimeyi kullanarak konuşur. Çevresiyle iletişime açık ve kendisine dönük sürekli konuşan anne-babaya sahip çocuklar çabuk konuşur. Genetik faktör de pek çok konuda olduğu gibi konuşmayı da etkiler.

Bebeğiniz 24. aya geldiği zaman artık isimleri ve fiilleri yavaş yavaş birleştirmeye başladığını; baba gel, anne gitti gibi cümleler kurduğunu duyarsınız. Bir çocuğun dilini iyi kullanabilmesi için etrafındaki en yakın kişilerin ana dilini güzel konuşuyor olması çok önemli. Gitti yerine ditti, araba yerine düt düt gibi ifadeler kullanmak çok sevimli görünüyor olabilir ancak bu, çocuğunuzun doğru Türkçe konuşmasını zorlaştırır. Hatta bazen bazı çocukların konuşmaları şifreli bir dil gibi hiç anlaşılmayıp sadece anne-baba tarafından kabul görür. Bu sebeple nesnelerin, eylemlerin gerçek-doğru isimlerini söylemek önemli. Bir yetişkin, başka bir yetişkinle nasıl konuşuyorsa, o şekilde kullanmalı dilini. “Pat oldu, sonra ufff oldun” demek yerine, “ayağın takıldı, düştün ve sanırım canın yandı!” Gibi bir ifade doğrudur.  Yeni bir nesne öğretiyorsanız, arka arkaya 4,5 kez aynı kelimeyi tekrar etmeyin. Elinizdeki oyuncak arabanın ismini belirtecekseniz, “bak bu arabanın dört tekerleği var.” Ya da “bu kırmızı bir araba” gibi cümlelerle varlıkları pekiştirmek çok daha kolay olur.

Unutmayın ilk zamanlarda çocukların kullandıkları dil alıcı dildir aslında. Dediğinizi duyar ve algılar, sonra ifade edici dil devreye girer. 36. Aydan sonra ise düzgün ve anlamlı cümleler kurar. Konuşma çabası devam ettiği sürece endişelenmeye gerek yok. Ancak sessizleşirse, göz teması kurmazsa ve 15 aylık olduğu halde hiçbir kelime söylememişse vakit kaybetmeden bir uzmana danışmak uygun olur.

Hırçınlaşan Minikler

2 yaş itibariyle uyumlu, sakin çocuğunuz bir anda asi ve hırçın bir karaktere bürünebilir. Bencil ve egosantrik bir dönem yaşayan tatlı kuzunuz vahşileşir, en çok da kaba kuvvet kullanır. Sadece kendi duygularını düşünür, karşısındaki kişinin canını acıtmış olmak umurunda bile değildir. Çocuğunuz bir isteği karşısında hayır ya da olmaz gibi bir yanıt aldığında hemen sinirlenip size vurmaya başlıyorsa sessiz kalmamalısınız. “Canımı acıttın”, “bu hareketinden hoşlanmıyorum”, “şuan bana yaklaşmanı istemiyorum” gibi ifadelerle duygularınızı anlatın. Ancak birlikte olduğunuz odayı terk etmeyin.  Böylece ona kısa bir mesafe koyduğunuzu anlasın. Gelip size sarılırsa vurmanın kötü, sarılmanın güzel bir dokunuş olduğunu söyleyin. Çocuğunuz size tekme atarsa, bağırırsa kesinlikle sessiz kalmayın. Öfkemizi ve hoşumuza gitmeyen bir konuyu her zaman koşmaya çalışarak ifade ettiğimizi anlatın. Vurmalarına, tekmelerine sakın gülmeyin. Ceza da vermeyin. Yaptığı kötü davranışların kabul görmediğini, sorunlar karşısında baş edebilmeyi ve kendisini öfke karşısında yönetmeyi öğrenmeli.


0-12 Ay Bebek Gelişimi

Her anne ay ay, hatta gün gün büyüyen bebeğinin normal gelişip gelişmediği konusunda hep gözlem yapar, sorgular. Bedensel ve zihinsel gelişimdeki ilerleme hem bebeği hem de anneyi heyecanlandırır. Biz de bu yazımızda Canbebe Uzman Ekibinde yer alan Çocuk Gelişimi Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt’un, 0-12 ay bebek gelişimine yönelik bilgilendirmesini derledik.

Bedensel Gelişim

Dünyaya gözlerini açan minik bebeğin gelişimi baştan ayağa doğru başlar. 40 Günlük bir bebek kafasını dik tutamaz, desteğe ihtiyacı vardır. 3. Ay itibariyle kafa kontrolü başlar. Bunun  gelişmesi için uyanık olduğu saatlerde zaman zaman yüzükoyun yatırabilirsiniz. Bu pozisyondayken yavaş yavaş kafasını kaldırmaya çalıştığını göreceksiniz. Yine aynı şekilde kucağınıza da yüzükoyun yatırdığınızda sizin güveniniz ve sıcaklığınızla az az o küçücük kafasını kaldırmayı deneyecektir. Bu şekilde kaslarını ve omurgasını geliştirmesine destek olursunuz. Yere sırt üstü yatırdığınızda, 30 – 40 cm mesafeden elinizde oynattığınız parlak bir oyuncağı 1800  derecelik kafa hareketiyle takip edebilir.

İlk 3 ayını tamamlayan bebek sağa sola dönmelere başlar çünkü refleksif dönemden çıkıp, istemli öğrenmelerin gerçekleştiği döneme girilir. Canbebe Uzman Ekibinde yer alan Çocuk Gelişimi Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt “Bu aylarda artık bebeğiniz size sürprizler yapar, yan yatırdığınızda bir de bakarsınız ki yüzükoyun dönmüş ve kafasını kaldırarak size doğru bakıyor. 4 Ayda istemli tutmalar başlar. Önceleri eline verilen oyuncağı el-göz koordinasyonu gelişmekte oluğu için iki eliyle birlikte tutar. Oral dönemde olduğundan da tuttuğu her şeyi ağzına götürür. Çıngıraklar, vurunca şarkı söyleyen, ipini çekince ışığı yanan, sırt üstü pozisyonda yattığı yerden ayaklarıyla vurduğunda ses çıkartan oyuncaklar hoşuna gider, heyecanlanır. 6 Aydan önce iki parmak arasına alıp kıskaç yaparak oyuncağı tutması beklenmez. Kabaca tutar oyuncağını ama oyuncaktaki sesler, ışıklar, şarkılar çok eğlendirir.  5. Ay itibariyle destekli oturmaya başlar ve 6.ayda da yavaş yavaş desteğini azaltarak desteksiz pozisyona geçer. 5. ve 6. Aylarda bebeğiniz sesin geldiği yöne doğru meyillerin. Önceleri sese tepki verirken artık sesi çıkartan cismi görmek için sağa-sola doğru dönmeler başlar.“ diyor.

https://www.youtube.com/watch?v=X4Y5G848IuQ&t=133s

3. ve 4. aydan sonra tükürük bezleri gelişmeye başlar ve tükürük salgısında bir artış da olabilir.  Kaşınan diş etleri ve oral dönemin etkisiyle de bebek her şeyi ağzına götürür. Bu dönemde ağızda sulanmalar, salya akıtmalar başlar. Bazı bebekler dişleri kaşındığı için daha çok emmek isteyebilir. Tüm bunlar kemiksel gelişim ve genetik yapı ile ilgilidir. Her bebeğin ilk dişi farklı ayda çıkabilir. Genellikle 6. ve 7. ayda ilk diş belirir ancak 3. ve 4. aylarda da, 12.ayda da ilk dişini çıkartan bebek vardır.

Bebeğiniz göz sağlığı hayat kalitesini etkiler. Elinizde tuttuğunuz bir nesneye odaklanıp odaklanmadığını takip edin. Çok ses çıkaran bir çıngırağı takip edebilen bebeğiniz elinizdeki ses çıkartmayan, renkli bir mandalı da takip edebiliyor mu? Görüntüsü olup da sesi olmayan bir şeye dikkatini ne kadar verebiliyor? Uzattığınız yöne doğru elini kaldırması beklenir bu dönemde. Elini o yöne doğru kaldırıyor mu? Bunları gözlemleyin ve 6. aydan itibaren bir uzmanın görüşünü mutlaka alın, rutin göz kontrollerini de ihmal etmeyin.

Normal gelişim gösteren bir bebeğin tay tay durması, koltuk kenarına tutunarak sıralaması ortalama olarak 11. ay civarında görülür. Denge becerisi daha da ilerleyen bebek 12. ayda tek başına adım atabilir. Sürekli kucakta ya da yatağında tutulup serbest bırakılmayan, fazla kilolu, nörolojik sistemi etkileyen bozukluklara sahip bebeklerin yürümesi gecikebilir. Sırlamayı ve tay tay durmayı başarabilmek bebeğiniz için heyecan verici bir gelişmedir. Siz de onun için yürümeye fırsat yaratılmalısınız. Ancak daha ayakta duramayan bir bebeğin yürümesine teşvik etmeye çalışmak da kalçasına hasar verebilir, bu noktaya da lütfen dikkat edin.  Evde mümkün olduğunca çıplak ayakla serbest bırakılan bebek için dışarıda da rahat edebileceği bir ayakkabı seçmeye özen gösterin. Eğlenceli görünse de yürüteç kullanmayın, çünkü omurga eğriliğine, kalça problemlerine ve parmak ucunda yürüme gibi istenmeyen sonuçlara neden olabilir.

Dil Gelişimi

12. aya kadar bebekler çevresindeki tüm konuşmaları dinler, kelimeleri öğrenir ancak tüm bebeklerin bu dönemde çıkarttığı sesler evrenseldir. Dünyanın her yerinde bebekler hemen hemen aynı sesleri çıkartır. 12. aydan sonra ana dile bağlı kelime ve onun gırtlak yapısına ya da konuşma ağzına, diline göre seslerin çıkmaya başladığını göreceksiniz. Çünkü ses taklitleri bu dönemden sonra başlar. Önceleri aynı hecenin tekrarıyla çıkan bababa, gagaga, mamama gibi seslerin yerini 12. ay itibariyle, istemli olarak çıkan sesler alır. Baba dediğinizde babasına baktığını ve baba dediğini duyarsınız. Mırıldanmalar sona erer, sesleri bilerek çıkartır artık. Zaten bebeğinizin ilk kelimelerini de ortalama olarak 12 – 18 ay arasında duyarsınız.

Ve 18. ay civarında bir tanesi fiil olmak üzere en az 4 – 6 kelimeyi bilmesi beklenir normal gelişim sürecini izleyen bebekte. 2 Yaşında ise artık iki kelimeli cümleleri oluşturmaya başlar. O dönemde çocuğun ilgisini en çok ne çekiyorsa -kişi isimleri, sevdiği oyuncağı gibi- ilk söyleyeceği cümlede de bu kelimeler yer alır. Hayvan sesleri çıkartmak, hop, güm, pat gibi yansıma kelimeleri söylemek bebeğinizin hoşuna gider ve ilk söyleyeceği cümlelerde bu kelimeleri kullanabilir. Dil gelişimi için bebeğinize tek kelime ile nesneleri ifade etmek yerine, gösterdiğiniz nesneyi cümle içinde kullanın. “Aaa elma, gel elmayı kestim, al elmayı ye, bak elmanın çekirdeği varmış dur onu çıkartayım, şimdi alabilirsin elmayı” gibi içinde elma geçen kısa cümleler ile nesneyi işaret ederseniz, o nesnenin adının aslında elma olduğunu çok daha kolay ve eğlenceli öğrenir. Bir de çok sevimli görünse de bebeğinizle bebek gibi konuşmayın. Kelimeleri tam olarak ve nesneleri, eylemleri gerçek anlamlarıyla ifade edin. Pat oldun yerine düştün, uff mu oldu yerine canın yandı mı, atta gidelim mi yerine gezmeye gidelim mi gibi…