Çocuğunuzun farklı renkleri tanıma kabiliyeti, şekil, boyut ve doku arasındaki benzerlik ve farklılıkları fark etmeye başladığı 18 aydan itibaren gelişir. Temel renkleri öğrenmeden önce biraz süre gerekecek ancak çoğu çocuk en az 36 ay sonra renkleri isimlendirmeye başlayabilir.

Bu arada geçen sürede duyduklarıyla beraber zamanla repertuarına yeni renkler de ekleyecektir. Çocuklar, şekil ve renk ile organize edilen nesnelerin olduğu resim kitaplarına bakmayı çok seviyorlar. Ondan rengi sesli olarak tanımlamasını isteyerek başlayın. Örneğin, ona kırmızı rengi göstermesini isteyin ve daha sonraki bir gün de kırmızı renkte bir cisim gösterip rengi söylemesini bekleyin.

Dışarıda olduğunuzda da benzer oyunları oynayabilirsiniz. “Kırmızı bir çiçek görüyorum.” deyin, sonra bir dakika boyunca çiçeği bulup size işaret etmesini bekleyin. Mavi bir gömlek giyiyorsa, ona etrafında aynı renkte bir şey görüp görmediğini sorun. Ona öğrettiğiniz renkleri bilerek ve tanımlayarak, onları sözlü olarak isimlendiremese bile sizi şaşırtabilir.

Renklerin adlarını öğrenmeye başlarken, oyunu tersine çevirerek nesneleri kendiniz gösterebilir ve “Bu üçgen hangi renkte?” diye sorabilirsiniz. Her iki durumda da, size bilgilerini sergilemekten memnun olacaktır. Bir rengi yanlış söylediğinde sert bir tonla hatasını ve yanlış olduğunu söylemeyin. Sadece teşvik edici bir tonla doğru adı söyleyin.

Çocuklar kendi hızlarında öğrenirler, bu nedenle çocuğunuz o yaşta başkası kadar çok renk bilmiyorsa çok endişe etmeyin. Ancak bir sorundan şüpheleniyorsanız, çocuğunuzun belirli renkleri ayırt edememesi olan renk körlüğünü test ettirip test ettirmemeniz konusunda çocuğunuzun doktoruyla konuşun.

Bu yazıyı faydalı bulduysanız paylaşabilirsiniz!