Kendisine kavuşmak için 9 ay süresince heyecanla beklenen mutlu ve duygu dolu anların sonunda, hayali kurulan o büyülü an gelir ve kucağınıza alıp kokladığınız anda artık hedefiniz bebeğinizin sağlıklı ve mutlu bir şekilde büyümesini sağlamak olur…
Bebeğin büyümesinde emzirmek, beslemek anneler için ilk sırada yer alsa da yeni doğan bir bebeğin günün 16 saatini geçirdiği, beyin gelişiminin temel taşı olan uyku da bir o kadar önemlidir. “Beslenme, uyku ve boşaltım bir bebeğin sağlıklı gelişimi için bir bütündür” açıklamasını yapan Canbebe Uzmanlarından Yeni doğan Hemşiresi Esra Ertuğrul konuyla ilgili şu başlıkların altını çizdi: “Anneler emzirme ile ilgili kaygılarını önemser. Aslında bir bütün olan düzenli uyku ve sağlıklı bir boşaltım sistemi de bir bebeğin en az beslenmesi kadar önemlidir. Birbirine geçmiş bütünün 3 önemli parçası olan uyku, beslenme ve boşaltım sisteminden herhangi birinde ufak bir sıkıntı olursa diğerleri de etkileniyor.“
Öncelik uyku rutini mi yoksa beslenme düzeni mi?
Bebeklerin ilk 6 aylık dönemde sadece anne sütü ile beslenmesini öneren ve onaylayan Yeni doğan Hemşiresi Esra Ertuğrul, bebeğin her istediğinde emzirilmesi ve kalan saatlerde de uyuması gerektiğini belirtiyor. Ertuğrul ayrıca bebeğin ilk 4 ayının sık sık emzirilen ve bebeğin mide kapasitesinin küçük olduğu için de kısa aralıklarla ve kısa uykuların yaşandığı bir süreç olduğunun altını çiziyor ve ilk dört aylık dönemde bebeklerin beslenme ve uyku düzeni dengesi hakkında şunları söylüyor: “Bebeğin doğumunun ilk 10 ile 12. günleri hem beslenmesi hem de uykusunun dengelenmesi açısından biraz karışık ve zor bir dönemdir. 10 ile 12. gününe kadar bebek her istediğinde, beş dakikada bir de olsa emzirilmelidir; çünkü bebeklerin ilk doğduğunda midesi kiraz büyüklüğüne, 3. gün bir kayısı büyüklüğüne, 10. gün de bir ceviz büyüklüğüne erişir. Bu süreçte genellikle 3 saat diyoruz ama bazen 2 – 2,5 saat aralıklarla da emzirme olabilir. 10. güne geldiğimizde eğer bebek doğum kilosuna eriştiyse ve her şey yolundaysa emzirme araları gündüzleri yine 2 – 2,5 saati geçirmeden geceleri de 3 saate çıkarılarak, birinci ayı tamamlanır. Birinci ayın sonunda bebek güzel kilo almışsa ve sorun yoksa emzirme aralıkları açılabilir. Beslenme araları açıldıkça doğal olarak uyku süresi de uzayabilir. Sonraki dönemde 3- 3,5 saatte bire, 4. aydan sonra geceleri 4 – 4,5 saat aralığında uyandırıp emzirmemiz ve güne devam etmemiz gerekir. Yani bebeğiniz, 5,5 aydan küçükse, bebeğiniz için derin uykuya geçemiyor, çok çabuk uyanıyor diye kaygılanmanıza gerek yok. Beşinci ayına kadar bebek eğer yeterli beslenemezse çok rahatsız olur ve çok sık da uykusu bölünür. Bu sebeple de uyku rutini oluşturma sürecine geçmeden önce bebeğin beslenme düzeninin oturtulmasını ve ilk 4 ay bittikten sonra uyku eğitimi sürecine başlanmasını öneririm.“
Uyku Eğitiminden Önce, Uyku Rutini Oluşturulmalı.
Bebeğin işaretlerini doğru okumanın ve rutin oluşturmanın önemine değinen Esra Ertuğrul şöyle diyor: “Bebeklerde uyku eğitimi konusunda yazdığı kitapları ile dünyada ve ülkemizde de çok tanınan Tracy Hogg, eğitim verilmeden önce bebeğin çok iyi tanınması gerektiğini söyler. Kitabında bebekleri de karakter yapısına göre melek bebek, kitap bebek, huysuz bebek, hareketli bebek, nazlı bebek olarak ayırmış. Her bebeğin karakterine göre de uyku eğitim sistemi uyguluyor. Tracy Hogg dışında birçok ekol var bu konuda. Bebeğiniz için hangisi uyuyorsa bir tanesini seçip devam etmenizi önerir. Ama bu eğitime 5 – 5,5 aydan önce başlamamak gerekiyor. Önceliğimiz unutulmamalı ki bebeğin çok iyi tanınması ve bebeğin bize gösterdiği işaretleri doğru okuyup ona göre bir rutin oluşturmak olmalıdır. Eğer 2 aylık bir bebek çok sık uyanıyorsa, bunun sebebi araştırılmalı ve çözümü bulunmalıdır. Sadece anne sütüyle beslenen yeni doğan bebeklerde genelde sıkıntı beslenmeyle çok alakalı oluyor. Bebek yeteri kadar beslenebiliyor mu? Ya da emzirme sonrası gazını çıkarmada mı sıkıntı yaşıyor? Bu soruların cevaplandırılması gerekir. Bebekler ilk 1 ay kendi kendilerine gazını çıkaramaz, arkalarına çok hafif vurarak gazını çıkartmaya destek olunmalıdır. Ama emzirme sonrası, bebek ayaklarını yukarı çekmiyor, gevşek bir durumdaysa bebek hemen yatağa bırakılıp uykuya dalması beklenir. Bir diğer konu da bebekler ilk yıl hep belli bir düzeni severler. Buna da rutin oluşturmak denilir. Emzirmeden 1 – 1,5 saat sonra bebeğe güzel bir banyo yaptırıp, arkasından masajla sakinleşmesini sağlayıp, pijamalarını giydirip ve emzirdikten sonra gece uykusuna geçmesinin sağlanması ve bu düzenin her akşam rutin olarak yapılması gerekir. Bir müddet sonra çocuk banyo yaptığı an artık uyuması gerektiğini öğrenmiş oluyor. Banyodan sonraki aşamada ne yapacağını biliyor. Rutini bozmanız durumunda da sonrasında tekrar başa dönüp en az 2 hafta hep aynı şeylerin yapılması lazım. Bebeğin beslenmesi ve uyku düzeni, sabah-öğlen-akşamüzeri ve geceleri hep aynı saatte olursa bebek biyolojik olarak artık bunu kabul eder. Zaten kesintisiz- uzun uyku bebekteki düzen ve rutinle alakalı bir şeydir. “
Uyku Rutinine 15. Günden İtibaren Başlanabilir
Uyku eğitiminin ana kaynağı olan rutin oluşturmaya bebeğin eve gelişinden 15-20 gün sonra başlanabileceğini belirten Ertuğrul, konuyu şöyle açıklıyor: Anne sütünün olgunlaşma süreci geçtikten, yani 15 gün sonra uyku rutinine yavaş yavaş başlanabilir.
Yeni doğan bebekler yeni doğduklarında ve eve geldiklerinde gece ve gündüz kavramını bilmezler. 1. aya doğru bebeklerin hafif hafif rutinleri otururken tüm ailenin hayatı da düzene girmeye başlar.
Rutin Oluşturma Stresi
Bebeklerde uykuyu etkileyen bir çok faktör vardır. Bebeklerin uykuya geçişini etkileyen ve onda stres yaratan faktörler neler ise öncelikle onları tespit etmeli ve o sorunlara çözüm bulunmalıdır. Canbebe uzmanlarından Yeni doğan Hemşiresi Esra Ertuğrul konuyu örneklerle şöyle açıkladı: “Yeni doğan bebeklerde 10. veya 12. günden itibaren belirli saat dilimlerinde ağlama nöbetleri ile ortaya çıkan kolik atakları bu stres kaynaklarından biridir. Eğer bebek kolik ise aşağı yukarı 5-6 saat kadar ağlama nöbetleri olabiliyor. Bu atak saatini tespit etmek, öncesinde banyo yaptırmak ve sonrasında hafif ısıtılmış bir örtüyle sadece kollarını sabitleyerek vücuduna yarım kundak yapıp, hafifçe pışpışlayarak beyaz gürültüyü duyup uykuya geçişini sağlamak lazım. Yarım kundak ile o sıkışıklık hissini verip, yukarı aşağı doğru sallayarak hafif titretip ve kulağına doğru ‘şşşşşş’ sesinin yapılması ile bebek kendini anne karnında hisseder ve rahat uykuya geçer. Banyo, yarım kundaklama, titretme ve beyaz gürültü rutini, kolik bebeklerin atak sürecinde çok faydalı olmaktadır. Yarım kundak sadece kolik bebekler için değil tüm yeni doğan bebeklerde faydalıdır. Bebeklerde moro refleksi adında bebeği uykusundan zıplatarak uyandıran bir refleks vardır. Bu yarım kundak ile bebeğin hem moro refleksi durumunda sıçraması engellenir, hem de bebek kendini anne karnındaki gibi sıkışarak güvende hisseder. Beyaz gürültüyü de duyduğunda anne karnında hissiyatı ile bebek güvenle uykuya geçebilir. Bu arada yarım kundak Anadolu’da yapıldığı gibi kalça çıkığına neden olan bir şekilde yapılmamalı. Kalçasını sıkmadan sadece kollarının bezin içine sokulduğu bir kundaklama yöntemi olmalıdır.