Bebeğiniz ay ay fiziksel olarak büyürken pedagojik anlamda da hızla gelişim gösterir. İlk 6 aya kadar desteksiz oturamayan, kendi kendine uyuyamayan, anne sütünden başka bir gıdayla beslenemeyen, farklı yüzleri yadırgayan bebeğiniz daima sizi yanında ister. Ten teması, annenin kokusu bebeğe güven ve huzur verir. Bebeğinizi sık sık kucağınıza alın, okşayın çünkü temel ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra sarılıp sarmalanmaya da ihtiyacı vardır.  Ancak 1 yaşından sonra anne ve babanın tutumları farklılaşmalıdır. Elbette ebeveynler bebeğini her zaman korumalı ve kollamalıdır.

Çocuğunun başından ayrılmayıp pervane gibi dönen, her şeyine yetişmeye çalışan, çocuğun yemesine, konuşmasına, her davranışına müdahale eden anne ve babalar fazla korumacı ebeveynlerdir. Bu tip aileler çocuğun bağımsız, kendi kendine yetebilen bir birey olmasını engeller.  Çocuğunun hep yanında olduğu için mutlu ettiğini düşünen anne ve babalar aslında hiç de farkında olmadan ve istemeden; çocuğunda bastırılmış kişiliğe, özgüvenden ve sağduyudan yoksunluğa, tek başına problem çözememeye hatta belki de ilerde mutsuz bir yetişkin olmasına neden olurlar.

Tabakla peşinden koşmayın!

Çocuk gelişimi literatürüne geçmiş helikopter ebeveyn kavramı konusunda bilgi veren Canbebe Uzmanlarından Çocuk Gelişim Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt, “Sağlıklı bir bebek ay ay gelişim gösterir. Ailelerin de bu aşamalara göre doğru desteği vermesi önemlidir. Gerekirse aşırı kollayıcı durumunuzu vakti gelince azaltın. Örneğin ilk aylar iştahsız bir bebeğiniz vardı, sadece anne sütü aldığı dönemlerde çok uzun süre emzirerek, hatta ağzına şırınga ve çay kaşığıyla az az vererek beslediniz. Ancak 6. ayda ek gıda devreye girince, dik oturabilen bebeğinizin bazı besinleri kendi kendine tatmasına fırsat verin. İlk olarak besinleri karıştırmadan, ayrı ayrı tatsın. Ev yoğurdunu ya da püre haline getirdiğiniz havucu parmaklarını kâseye daldırarak, tüm yüzünü ve mama sandalyesini de kirleterek bırakın yemeye çalışsın. Böylece bebeğiniz neyi sevip, neyi sevmediğini fark edecektir. Sevdiklerini ve sevmediklerini fark etmesi çok önemli. Çocuğunuz sonrasında aynı tadı istemek için ya işaret edecek ya da yaşı büyüdüğü zaman nelerden hoşlanıp hoşlanmıyorsa kendi kendine hayatını idame ettirebilmek için dolabı açıp belki de o yiyeceği elde edebilecek, alabilecek. Erken dönemde az da olsa kendini beslemeyi öğrenen bebek, 11. 12. ayda çatal kaşık ile tanışacak. Çatala sapladığınız makarnayı kendisi ağzına götürebilecek. İşte burada sabır gösterip çatalı bebeğinizin elinden almayın. Onun elinden çatalını alarak özgüvenini zedelemeyin. Siz de başka bir çatal ile beslenmesine yardım edin. Yemeği keyifli bir ritüel haline getirin. Yeterince beslenmesi için fazla zorlayıcı ve korumacı olmayın.” Dedi.

Bebeğiniz 18. Ayda kendi kendine çatalını yemeğini saplar ve ağzına götürebilir, 2 yaşına geldiğinde de artık tamamıyla sofra adabını öğrenip tüm aileyle yemek yemelidir. Az besleniyor, zayıf gibi endişelerle çocuğun arkasında tabakla koşturmamak ya da ancak çizgi filmle yemek yiyor düşüncesiyle sofrayı televizyon karşısına taşımamak gerekir.

Yaş İlerledikçe Sorumluluklar Artmalı

Çocuğumuzu ne kadar erken gündelik işlere sokarsanız aile bireyi olmayı, sorumluluk sahibi olmayı öğrenir diyen Canbebe Uzmanı Çocuk Gelişim Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt; aslında çocuk sorumluluk almaya hazırken çoğu zaman aileler fazla korumacı oldukları için çocuğu benmerkezci büyütürler. Her istediği, anında yerine getirilen çocuk, 3 yaş sonrası bireysel hareket edebilmekte zorlanır. 2 yaş, çocuğa aidiyet kazandırılabilecek iyi bir dönemdir. Mesela akşam yemeği için sofrayı hazırlarken –korkmayın artık eline batırmaz- çatal ve kaşıkları o koysun masaya ve aile bireylerinin isimlerini söylesin. Bir kaşık annem için, bir çatal babam için, bir kaşık benim için gibi…  Çocuk hem ailedeki herkesin ayrı ayrı isimlerini söyleyerek her bireyin ve kendisinin farkına varsın hem de sofranın çatal-kaşığının düzenini oluşturmada sorumluluk alsın.

Ebeveyn olarak 2 yaş itibariyle çocuğunuzun etrafında koşturmayı bırakın. Kirli çoraplarını banyodaki çamaşır sepetine atabilir, çoraplarını çıkartabilir, oyuncaklarını toparlayabilir, sehpanın üzerindeki kırılmaz bardaktan kendi suyunu alıp içebilir. Çocukta motivasyon bir işi üstlenmesi için önemlidir çünkü devamlılık sağlar. Ancak çocuğunuz oyuncaklarını topladıktan sonra aşırı tepki göstererek “aferine” bağımlı hale de getirmeyin, aferini ödül gibi algılamasına neden olmayın.

Oyun Parkları Özgür Çocukları Bekliyor

Mümkün olduğunca erken dönemde oyun parklarıyla ve akranlarıyla tanıştırmak, bir çocuğun gelişim kaydedebilmesinde çok önemli rol alır. Sürekli evde vakit geçiren, aile bireyleri dışındaki yabancılarla karşılaşmayan çocuklar iletişim kurma becerisini geliştiremez. Helikopter anne denilen aşırı korumacı anneler ise sürekli çocuğunun kaydıraktan düşeceğini, hava biraz serinse parkta üşüteceğini ya da başka bir çocuğun kendi çocuğunun canını acıtacağından kaygılanırlar. 18. ayda sağlıklı bir çocuk, kaydıraktaki merdivenleri çok rahat çıkabilir. Annenin tek yapması gereken arkasından destek olup çıkmasına fırsat vermek ve

mutlaka arkada olduğunu belli etmektir. Ayrıca sözel olarak da desteklenen çocuk ilk etapta korksa da annesinden aldığı motivasyonla keyifle kayacaktır. Zıpladığını, kayabildiğini, tırmanabildiğini fark eden çocuk bireyselliğini, özgüvenini kazanacaktır.

Bu yazıyı faydalı bulduysanız paylaşabilirsiniz!