Doğuma Hazırlık Hakkında Her Şey

Her anne adayının heyecanla beklediği o mucizevi doğum anı yaklaştıkça tatlı bir telaş kaplar tüm aileyi. Bebeğinin gelişimi konusundaki kaygılarıyla baş etmeye çalışan anne adayı için bir de doğuma hazırlık sürecinde yapılması gerekenler listesi de önceliklidir artık.  Bu konuda emin olamadığı bilgiler için anne adayları; arkadaş ve aile büyüklerinin deneyimlerine başvurmaya başlar. Hamileliğin son dönemlerinde fiziksel olarak zorlanan anne adaylarının bilgi kirliliği ve kargaşası içerisinde boğulmaması adına bu süreçle ilgili öğrenmek istedikleri tüm konuları Canbebe Uzman Ekibinde yer alan Yeni Doğan Hemşiresi Esra Ertuğrul’a sizler için sorduk.

“Doğuma hazırlık” ile ilgili detaylar her zaman anne adayları açısından endişe unsuru olmuştur. Ama bir anne adayının stressiz ve kafasının tamamen rahat bir şekilde doğuma girmesi ile doğumunun da bir o kadar kolay ve başarılı geçmesi arasındaki bağ ise bilimsel bir gerçek. Uzmanlar bu sebeple de doğum şeklinin seçilmesinden, doğum çantası veya bavulunda olması gerekenlere kadar tüm detayların doğum öncesi çözülmüş olması gerektiğini belirtiyor. Yeni Doğan Hemşiresi Esra Ertuğrul, herhangi bir sürpriz ile karşılaşmaları durumunda sıkıntı yaşamamaları için doğum çantasına koyacakları eşyaların en geç 33. haftada seçilmiş olmasının, 35.haftada da doğum çantasının hazır bir şekilde beklemesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca eşlerin de anne adaylarına doğum sırasında ve hemen sonrasında gerekebilecek eşyaların nerede olduğu konusunda bilgi sahibi olmalarının önemle altını çiziyor. Ertuğrul doğum hazırlıkta olmazsa olmazları da şöyle sıralıyor: “Doğum öncesinde hastaneye gidip hem kadın doğum servisiyle hem bebek servisiyle konuşmak gerekir. Doğum sonrası hem kendisinin (meme ucu kremi, göğüs pedi, süt saklama poşeti vb.) hem de bebeğinin kullanacağı malzemelerin (bezi ıslak mendil vs.) hastane tarafından verilip verilmediğini öğrenmelidir. Bazı hastaneler sadece taburcu olurken bebeğe kendi kıyafetlerini giymesine izin veriyorlar. Eğer öyleyse bebeğe iki takım kıyafet koyulması yeterli olacaktır.  Süt sağma pompası tüm hastaneler tarafından temin edilir. Gömlek tarzı önden düğmeli gecelik annenin doğum sonrası daha kolay emzirmesi ve doktor kontrolü için unutulmayacak bir detaydır. Lohusalık döneminde çok terleme olur, boyun ve bel tutulmasını önlemek amaçlı iki adet şal, 1 paket tek kullanımlık iç çamaşırı, 1 paket geniş ve uzun boy kadın pedi, 1 – 2 tane de müslin bez koyulabilir. Ayrıca eve giderken yolda ihtiyaç olması durumunda 3-4 adet bebeğin kilosuna göre bebek bezi, ıslak mendil ve alt değiştirme bezi de koyulmalı. Anne taburcu olacağı gün rahat, önden düğmeli ve pamuklu bir kıyafet seçmelidir.

https://www.youtube.com/watch?v=4ZmdeKnSp98

Esra Ertuğrul çok sorulan ve yanlış bilinen bir konuda daha açıklama getiriyor; “Hastane çantasına rezene çayı ya da mama koymanıza gerek yok. Bebeği o süreçte sadece sürekli emzirmeniz yeterlidir. İlk 3 gün bebeği emzirmek, onunla ten teması halinde olmak tek hedeftir, sütü arttırmak gibi bir kaygıda olunmamalıdır. Sütün artması bir süreç alır ve o tamamlanana kadar da olabildiğince sık sık, bol bol emzirilmelidir. Bebeğiniz hastanedeyken sizin yaka iğneniz gibi, neredeyse memeden hiç ayrılmayacağını annelerin bilmesi gerekir. Fakat bu bebeğin doymadığı anlamına gelmez, endişelenmeye gerek yok.”

Doula ve Babayla Birlikte Gerçekleşen Doğumlar

Çok mucizevi bir an olan doğuma artık babalar da eşlerine destek olmak için girebiliyor.  Acaba eşler gerçekten doğuma girmeli midir? Bu konuda anne adayının isteğini baba adayına net bir şekilde söylemesini ancak kesinlikle ısrarcı olmamasını söyleyen Esra Ertuğrul, aksi bir durum olması durumunda annenin doğumdaki konsantrasyonun da etkilenebileceğini belirtiyor.   Anne adayları tarafından merak edilen bir diğer konu da çok popüler olmaya başlayan, doğum destekçileri doulalar… Doğum sürecinde annenin elini tutup, doğumu kolaylaştırmak adına nasıl nefes alacağını, hangi dönemlerde ve hangi sıkılıkta nasıl ıkınması gerektiği konusunda yönlendirme yapıyor doula. Yeni Doğan Hemşiresi Esra Ertuğrul doulanın mutlaka ebe olmasının önemini vurguluyor.

“Bedenimizi yoğun kullanmadığımız için doğum sürecinde sadece nefes farkındalığıyla vücut kontrol edilmeye çalışılıyor. Vücudunuzun gücünü fark etmezseniz doğum süreciniz biraz zorlayıcı olabilir.  Doğum öncesinde babanın da katılımı ile birlikte doula ile planlama yapılması anne açısından bu sürecin daha kolay geçmesini sağlar. Doğum esnasında önemli olan annenin olaya konsantre olmasıdır. O anda anne adayının belden başlayıp kasıklara doğru inen yoğun ağrısı karşısında beline masaj yaparak rahatlatılabilmesi, ellerine ayaklarına dokunarak gerginliğin hafifletmesi önemlidir. Bu konuda eş, doula ya da ebeyle birlikte anneyi desteklemelidir.”

Doğum Fotoğrafçısı Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

Özellikle normal doğum sürecinde hayatınızın en özel ve eşsiz anlarına tanık olacak doğum fotoğrafçısının doğuma katılması doğru mu? Hijyenik mi? Bu konuyu da uzmanımız Esra Ertuğrul cevapladı. “Tek çocuk sahibi iseniz belki de bir daha hayatınızda hiç yaşayamayacağınız bu anların ölümsüzleştirilmesi çok özel bir durum. Doğum fotoğrafçılığı uzmanlık gerektirir, bu konuda özel eğitim almış ve belgesi olan fotoğrafçıları seçin. Bazı hastaneler zaten fotoğrafçıdan o belgeyi istiyorlar. Bu eğitimi alan, ameliyathanelerde doğum fotoğrafçılığı yapan kişiler hijyenik şartları yerine getirirler. Önemli olan bu konuda doğru insanlar ile çalışılmasıdır.”

Anne Adayı Doğum Öncesi Kendini Sakinleştirebilir

Anne adayı doğum stresini azaltmak adına, hamilelik sürecinde dinlediği sakinleştirici müzikleri doğumdan hemen önce hastanede dinleyebilir. Ya da meditasyona ilgisi varsa, yine doğuma girmeden yapacağı meditasyon ile stresten biraz olsun uzaklaşabilir. Bir diğer sakinleştirici unsur ise sıcak suyla alınacak kısa bir duştur. Hastane odasında bulunan duşta eşinin de desteği ile iki ağrı arasında girip dayanabileceği kadar sıcak suyla duş almak normal doğum yapacak anne adayını çok rahatlatır. Duşa girmek her seferinde çok kolay olamıyorsa, doğum çantanıza önceden koyduğunuz sıcak su torbası işinize yarayabilir. Bel çukuruna doğru hafif sıcak kompres yaparak biraz annenin kendini gevşetmesi sağlanabilir.

Doğuma Hazırlık

Doğum yapma ve anne-baba olma insan yaşamının en önemli olaylarından biridir. Özellikle ilk defa anne ve baba olacak çiftlerin gebelik, doğum ve doğum sonrası döneme ilişkin endişeleri vardır. Gebelik kadın vücudundaki karakteristik birtakım değişiklikleri kapsar.

Doğum eylemi tamamen kontrol edilebilen bir süreç değildir. Korku ve baş edememe gibi bir takım engeller vardır. Kadınlar bu durumlarla baş edebilmek için arayış içindedirler. Gebelikte fiziksel değişikliklerin yanı sıra psikolojik değişiklikler de olmaktadır. En önemlisi çiftlerin hayatına yeni bir birey katılmaktadır. Yaşam tarzları değişecektir ve yeni duruma alışmaya çalışacaklardır. Bu durum daha öncesinden bilinmesine rağmen, anne adayı ve eşi bu yeni durumla nasıl baş edeceğini bilememektedir .

Vücudumuzdaki bu küçük minik varlıkları büyüttüğümüzde, daima doğacağı büyük günü düşünüyoruz. Özellikle normal Doğum düşünüyorsanız ; acı olacak mı, uzun sürecek mi, dayanabilecek miyim gibi kafamızda pek çok zorlayıcı soru olabilir. İşte bunları aşabilmek için önceden hazırlık yapmak ve Doğum süreci hakkında bilgi edinmek çok önemli.

İşte kendinizi ve vücudunuzu rahat ve  daha kolay bir doğum için hazırlamak için ;

-Doğum için eğitim alın

-Hamilelikte yoga, pilates yapın

-Meditasyon yapın

-Olumlama yapın

-Nefes egzersizi yapın

-Doğumu kolaylaştıracak ıkınma ve masaj tekniklerini öğrenin

-Mutlaka doğum öncesi, doğum yapacağınız hastaneyi ziyaret edin

-Doğum planı yapın. İstedikleriniz ve istemediklerinizi yazıp, kadın Doğum hekiminizle görüşün.

Doğuma hazırlık eğitiminde amaç; anne adayını ve çiftleri gebelik, doğum ve doğum sonrası döneme ilişkin doğru kararlar almalarına ve bu dönemleri en güzel şekilde geçirebilmelerine yardımcı olmaktır. Bu eğitimler sayesinde çiftler bu dönemde yaşadıkları deneyimin anne adayı, bebek ve diğer aile bireylerinin tüm yaşamını etkileyeceğini öğrenirler.

Kadının kendine ve bedenine güvenmesi konusunda farkındalığını artırmayı hedeflemektedir.

Doğum çantası

Doğuma giderken yanınızda bulundurmanız gerekenleri ortalama 30. hafta gibi artık hazır olmasında fayda vardır. Ben Altuğ’uyu doğurmadan önce 34 -35 gibi diyordum. Ama kendim 30. hafta erken doğurunca farkında olmadan 30 demeye başladım:)) Ve bu çantanıza eklediklerinizin yedeklerini eşinize gösterin.

Kendiniz için yanınızda bulunması gerekenler;

-2-3 gecelik ve ya pijama,

-Sabahlık ve mutlaka 2 adet şal. Bu şallar yatarken emzirme sırasında boynunuzu örtmek de çok kullanışlı olacaktır.

-3-4 tane Çorap. Yaz bile olsa doğumhane veya ameliyathaneler soğuk olduğu için gerekli olacaktır.

-İç çamaşır. Kilotların özellikle ilk günler için kullan-at olanlarından alabilirsiniz. Sütyen; emzirme sütyeni olarak 2-3 adet bulunmasında fayda vardır.

-Hastane için de kullanacağınız bir terlik

-Kişisel bakım malzemelerini( diş fırçası, makyaj malzemeleriniz, tarak gibi.)

-Şampuan, sabun, havlu gibi malzemeleri hastanede size veriyorlar. Ama kullanmak istemezseniz yanınızda bulundurabilirsiniz.

-Göğüs pedi , hijyenik kadın pedi ve göğüs ucu kremi. Bunu çoğu özel hastane hastane kullanmak için size veriyor. Ama göğüs pedinden 2-3 tane yedek yanınızda bulundurabilirsiniz. Devlet hastanesinde doğum yapacaksanz o zaman yanınızda bulunmasında fayda vardır.

-Eğer siz normal doğum düşünüyorsanız yanınızda hastane odasını kendinize göre  malzemeler getirebilirsiniz. Pilates topu, masaj yağı, sevdiğiniz bir müzik cd ve cd çalar, tütsü gibi.

-Kişisel  evraklarınız da yanınızda bulunsun. Tahlil, sigorta kartnız gibi.

-Hastaneden çıkış da giyebileceğiniz rahat kıyafetler. Yolda emzirme ihtimali olacağından ona uygun kıyafetler tercih edilmelidir.Ya da emzirme için emzirme önlüğünüz yanınızda bulunabilir.

Bebeğiniz için yanınızda bulunması gerekenler;

-Bebeğinize kıyafetlerini hazırlarken hastanede size kıyafetlerimi yoksa hastane kıyafetlerini bebeğinize giydirecekler mutlaka bunu önceden öğrenip, sayıları ona göre karar vermekte fayda vardır.

-4-5 adet İçine giydireceğiniz body( kısa veya uzun kollu olması mevsimine göre karar verebilirsiniz.)

-4-5 adet Tulum

-4-5 adet eldiven , çapka ve patik

-1-2 adet Penye battaniye

-Yedek bebek bezi. Hastanelerde bebek bezlerini kendileri verirler. Ama siz yine de 3-4 adet yanınızda bulundurun.

-Yenidoğan bebeğinize uygun ıslak mendil.

-Bebek için hazırlanmış ağız bezleri

-Hastane çıkış takımı

-Hastaneden çıkarken bebeği taşımak için ana kucağı veya port bebe..Bazı özel hastanelerde yeni bir uygulama var. Eğer ana kucağınız yanınızda değilse sizi taburcu etmiyorlar, bebeğin güvenliği için. Buna dikkat edin, lütfen.

-Eğer siz ikiz bebek bekliyorsanız bu malzemeleri her bebek için ayrı ayrı hazırlayın:)

Baba için yanınızda bulunması gerekenler;

-Yedek kıyafetler

-Hastane içinde kullanacağı rahat kıyafet

-Pijama takımı

-Terlik

-Kişisel hijyen için gereken malzemeler ( traş takımı, deodorant gibi.)

-Bilgisayar, kamera, fotoğraf makineleri ve yedek pilleri

-Kitap, dergi gibi okuyacak malzemeler

Süt sağmak için pompa hastanede olduğu için gerekirse bebek odasında temin edebilirsiniz. Varsa bile boşuna yanınızda taşımayın.Bebek odasından mutlaka hastane tipi süt sağma pompası (ihtiyacı olma ihtimali göz önünde bulundurarak ) kiralayacağınız bir merkezin telefon numarasını isteyin. Eve gittiğiniz de gerekli olursa , hazır da numarası bulunsun .

Emzik, biberon gibi malzemeleri doğum çantanıza koymanıza gerek yoktur. Hastane de gerekirse , hastane içinde hemen temin edilebilir. Anne sütü ağırlıklı beslemeyi planlıyorsanız ilk 6 haftanın sadece emzirmeyle geçmesi gerektiğini unutmayın!

Şimdiden hayırlı doğumlar diliyorum!!

 


Yeni Doğan Bebek Bakımı

Bebeğin doğup da eve gelmesiyle anne ve babayı, özellikle de ilk bebekleriyse bakımıyla ilgili bir endişe alır. Banyo suyunun sıcaklığı, evin ısısı, göbek bağının hijyeni, şampuan, pişik kremi ve bez seçimi gibi noktalara takılır genelde aileler. Bazı detaylara dikkat ederek, sakinlikle ve keyif alarak bebeğinizi yıkayıp bakımını yaparsanız günlük rutin oluşturmayı da hızla uygulayabilirsiniz. İşte bu yazımızda da sevgili anneler için yeni doğan bebeklerinin günlük bakımını keyifle yapabilecekleri yöntemleri toparlayıp kaleme aldık.

Keyifli banyolar…

Sağlık Bakanlığı bebekler doğduktan sonra en az 6 saat yıkamayı artık önermiyor. Bunun sebebi de bebeğin doğarken tüm vücudunu kaplayan verniks kazeoza ismi verilen beyaz-sarı kremsi tabakanın bebeğin gözlerini açtığı dünyaya karşı ısı dengesini sağlıyor olması. 6 saatin sonunda, anne isterse hemşirelerin yardımıyla bebeğini hastanede yıkayabiliyor.

Hastaneden eve gelen bebeğinize isterseniz hemen banyo yaptırabilirsiniz. Göbek bağı düşmeden önce akan bir suyun altında, göbek bağı düştükten sonra da özel küvetinde her gün banyosunu yaptırmak yeni doğan bebeğinizin gelişimi için olumlu katkı sağlıyor. Canbebe Uzman Ekibinden Yeni Doğan Hemşiresi Esra Ertuğrul; her gün yerine gün aşırı şampuan kullanımını, küvetin içinde özel file, apart ya da havlu bulunmasını öneriyor. İki beslenme arası banyo için ideal saat olarak işaret ediliyor; çünkü karnı tok olan bebek kusabilir, aç olan ise huysuzlanabilir. Yıkama sırasında mutlaka anne bir eliyle bebeği kafasının altından desteklemeli ve banyo sona erinceye kadar da kesinlikle elini çekmemeli. Tüm evin ısısı ise 23° - 24° olmalı. Banyonun evin diğer bölümlerine göre daha fazla ısıtılması bebeğin banyo sonrası üşümesine sebep olur. Banyo suyu için ise ideal sıcaklık 36° - 37° olarak öneriliyor. Banyo öncesi bebeklere özel, mümkünse tek elle bile kullanım kolaylığı sağlayan pompalı şampuan, yıkama süngeri, pişik kremi, masaj yağı, havlu-tülbent, bez ve kıyafetler rahatlıkla alabileceğiniz şekilde yerini almalı.

Yıkama esnasında acele etmeden, bebeği de ürkütmeden hareket etmek önemli. Bebeğinizi sırt üstü yıkadıktan sonra kucağınıza alarak döndürmeyin, boynundan destekle kendinize doğru çekip yüzüstü çevirin. Başını biraz daha yukarı kaldırıp yıkayın, ancak kulaklarıyla kesinlikle oynamayın. Durulama kısmına geçince bebeğinizi yüzü küvete dönük şekilde tek kolunuzun üzerine yatırın.  Gözüne bu şekilde su kaçmaz, yüzüne su gelse de yüzü küvete dönük olduğu için akıp gider. Yıkama sırasında sürekli tatlı tatlı konuşup iletişimde olun, siz panik olmayın ki bebeğiniz de suyun rahatlatıcı etkisiyle keyiflensin. Banyo sonrası havlunun içine sereceğiniz yumuşak bir tülbentle tüm vücudunu ıslak kalmayacak şekilde özenle kurulayın. Ardından bebe yağıyla hafif nemli kalan tüm vücuduna uygulayın çünkü bebeklerin cildi kuruya yakındır. Banyo sonrası çok hafif masaj yaparak uygulayacağınız nemlendirme işlemiyle bebeğiniz rahatlar. Özellikle kolik bebeğin karnına saat yönünde yapılan masaj çok iyi gelir.

Masajın ardından giydirip, yarım kundak yaparak karnının ve ayaklarının daha sıcak olmasını sağlayarak gaz sancısı çekmesini engelleyebilirsiniz. Sonrasında hemen emzirin ve uykuya geçirin. Bebeğinizi yıkayıp, masajını yapmak ve giydirmek toplam 15 dakika sürer. Bir kaç tane tulumu sadece gece uykuya geçişlerde kullanın. Kırmızı, siyah veya beyaz renkten seçeceğiniz uyku tulumunu gören bebek uyumaya şartlanacaktır. Bebekler ilk doğdukları zaman yaklaşık 20 – 25 cm’lik bir mesafeyi ve bu renkleri biraz daha net seçebilir. Gece gündüz uykularını ilk aylar ayırt edemeyen bebeğinizin gündüz de odası karanlık olabilir ancak evdeki ses, düzen devam etmelidir ki yavaş yavaş gece ve gündüz farkını anlayabilsin.

Banyo süresince sakinliğinizi koruyun, üşümesinden tedirgin olup paniklemeyin. Unutmayın siz endişeli olursanız o da endişelenir ve ağlamaya başlar. Canbebe Uzman Ekibinden Yeni Doğan Hemşiresi Esra Ertuğrul bebeğiniz düşük kilolu da doğsa, kolik, yeni doğan sarılığı da yaşasa uygun ortam sağlandıktan sonra her gün yıkanmasını öneriyor.  Önemli not, yeni doğan sarılığı yaşayan bebek uykuya meyillidir. Banyo öncesi uyandığından iyice emin olmadan bebeğinizi suyla buluşturmayın.

Konaktan nasıl kurtulursunuz?

Konak; bebeğin ilk 3 aylık döneminde, saçlı deride, bazen de kaşlarında ve alnında görülür.  Ne kadar özenle bakılırsa bakılsın bazı bebeklerde anneden geçen hormonlar ciltte yağ oluşumunu hızlandırarak konağa sebep olur. Konak sorunu yaşayan anneler endişelenmesin; çünkü birkaç kolay uygulamayla sorun çözülür. Kabuklu görünüme sahip konak elle soyulmamalıdır, kabuklu yapı sık sık nemlendirilmelidir.  Bunun için de bebe yağı, saf zeytinyağı ya da badem yağı kullanılabilir.  Sorunlu bölgeye yağ sürülüp 1 saat bekletilir ve ardından bebe şampuanıyla yıkanıp temizlenilir.  Yıkanma sonrası saçlı deri, ucunda ufak toplar olan tarakla çok hafif taranır. Bu yöntem birkaç kez uygulanabilir. Geçtikten bir süre sonra konak sorunu sıklıkla tekrar ederse doktor görüşü alınmalıdır.

Göbek bağından korkmayın

Bebeğiniz göbek bağı düşmeden de yıkanabilir. Akan bir suyun altında göbek bağına zarar vermeden bebeğinize banyosunu yaptırabilirsiniz. Banyo sonrası bölgeyi saç kurutma makinesiyle tamamen kurutmak ve %70 alkollü antiseptik sıvı ve gazlı bezle hassas dokunuşlar yaparak silmek önemli. Göbek bağı düştükten 1 gün sonra tekrar banyo yaptırabilirsiniz. Göbek bağının etrafında eğer dokunduğunuzda kızarıklık varsa ya da o bağa dokunduğunuzda çocuğun canının yandığını hissediyorsanız,  sarımsı bir sıvı akıyorsa mutlaka doktora gitmeniz gerekir.