Bağlanma ve Bağımlı Olma Arasındaki Fark Nedir?

Bağımlı olma ve bağlanma, sizinle bebeğiniz arasındaki duyguları tanımlamak için iki farklı yöntemdir ancak bağlılık bağlanmadan daha geniş bir anlam taşır.

Bağlılık, hem siz hem de bebeğinizle ilgilidir. Bu, zamanla bebeğinizin kendisini güvende hissetmesine, sevilmesine ve dünyayla yüzleşmeye hazır hissetmesine yardımcı olan bir ilişki kurmanız ile ilgilidir.

Bağlanma ise sizinle ilgilidir. Bu, bebeğiniz için hissettiğiniz sevgi ve hassasiyetin artması ile ilgilidir. Hamileyken dahi bunu hissedebilirsiniz. Veya doğumdan sonra bebeğinizi ilk kez kucağınıza aldığınızda hissedebilirsiniz. Bunu hissetmek daha uzun bir zaman da alabilir.

Bağlılık

Doğumdan itibaren bebeğinizin size olan bağlılığı ona verdiğiniz ilgi ve sevgiye karşılık olarak gelişir. Bebeğinizin kucaklaşma, oyun oynama, dinlenme ve besin ögeleriyle ilgili ihtiyaçlarını fark edip ona cevap vermek, onun size olan bağlılığına yardımcı olur.

Bu güçlü pozitif bağlantı bebeğinizle birlikte büyür ve önemli bir temel oluşturur. Kendisini güvende hissetmesine ve potansiyel tehlikelere karşı korunmasında yardımcı olur.

Bebeğiniz size gülümser, mırıldanır, emekler, ağlar ya da sizden bir cevap beklentisi içinde size kollarını uzatabilir. Bu durumda bebeğiniz sizden bir gülümseme, cevap, güzel bir söz veya sarılma beklentisi içinde olacaktır.

Ona hassas bir yanıt vererek, bebeğinizi orada onun yanında olduğunuz konusunda rahatlatabilirsiniz. Böylece bebeğiniz oynamak veya keşfetmek için kendini daha rahat hissedebilir. Bebeğiniz bir şeylerle meşgulken bile sizin onun yanında olduğunuzun farkında olması bebeğinizi güvende ve rahat hissettirecektir.

Bağlılık, zamanla gelişip derinleşen uzun bir süreçtir. Güvenli bir bağlılık, bebeklerin düşüncelerini ve duygularını düzenlemelerine ve öz saygılarını geliştirmelerine yardımcı olur.

Bağlanma

Bağlanma, bebeğinizle olan ilişkiniz için benzersiz olan sevgi, bakım ve endişedir. Bebeğinizle güçlü bir bağa sahip olmak sizi mutlu eder.

Doğumdan önce bile bebeğinize bağlandığınızı hissedebilirsiniz. Belki de bebeğinizin ilk tekmesi ona karşı koyulmaz bir sevgi hissetmenize neden olabilir. Ama bazen bağlanma dediğimiz süreç daha uzun da sürebilir ve doğumdan bebeğinizin birinci yaşını doldurana kadar olan süre içinde gerçekleşebilir. Bağlanma, herkes için doğal gelişen bir süreç değildir. Bebeğinizle aranızda bir bağ kurmanız zaman alabilir. Elinizde olmayan nedenler bağ kurma sürecini etkileyebilir.

Ebeveynliğin ilk derslerinden biri, her zaman doğru yolu bulamamanızdır. Her zaman doğru davranmanız mümkün olmayabilir. Kendinize bu bağı hissetmek için zaman tanıyın, sevgi ve şefkat duygularınızın anlık olarak veya zaman içerisinde gelişeceğini aklınızdan çıkarmayın.


Bebeğimin Konuşmasına Nasıl Yardım Edebilirim?

Her şeyden önce endişelenmeyin. Yeni yürümeye başlayan çocukların yeni dil becerileri ile mücadele etmek normaldir. Çocuğunuzun düşüncelerini cümleler halinde biçimlendirmesine yardımcı olmak için, bu cümleleri ve sesleri nasıl çıkartacağını ona öğretmeniz gerekir. Diyelim ki çocuğunuz çoraplarını giymek istiyor. Çoraplarını giymek için ‘’anne, çorap ve yardım’’ kelimelerini ayrı ayrı kullanabilir. Ona kelimelerini nasıl birleştireceğini sizin öğretmeniz gerekir. Cümlenin doğrusunu söyleyerek kafasına daha doğru kodlamasına yardımcı olabilirsiniz.

Konuşmayı öğrenmesi için söylediklerinizi tekrar etmesini istemeniz başta iyi bir yol gibi görünebilir ancak sürekli devam etmeniz bunu öğretmek yerine ezbere bir komuta dönüştürür. Zaten cümleleri bir araya getirme isteğinden dolayı muhtemelen sizi sık sık taklit edecektir. Hevesli değilse, kelimeleri bir kez daha tekrarlayın ve sonra bırakın. Belki bir dahaki sefere hatırlar ya da taklit etmeye çalışırken daha rahat olur. Çocuğunuz tam olarak öğrenene ve cümleleri kendi kendine kullanmaya başlayana kadar ona her ihtiyacı olduğunda aynı tür kısa ve basit cümleler kullanın.

Kelimeleri cümle haline getirmeye başladığında ve kelimeleri tam doğru telaffuz edemediğinde onu sert bir şekilde uyarıp hemen doğrusunu söylemesi için baskı uygulamayın. En azından kelimeleri birleştirmeye çalışmasının iyi bir gelişim olduğuna odaklanın. Bununla birlikte eksik de olsa talep etmeye çalıştığı şeyi anladığınızda karşılık vermeye çalışın ki sizinle iletişim kurabildiğini anlıyor olsun. Bununla beraber zaman içinde ‘’ile’’ gibi bağlaçları da cümle içinde kullanmasını öğretmek de konuşmasını geliştirmesine yarar sağlar. Uzun cümle modellemelerine başlayabileceğinize, sizinle konuşmak için daha fazla çabaladığında karar verebilirsiniz.

Kelimeleri biliyor ancak doğru birleştiremiyorsa kelimeleri cümlelerin neresinde kullanacağını öğrenmesine yardımcı olun. Kuracağınız cümleler aynı ve tutarlı olduğunda daha hızlı öğrendiğini görebilirsiniz.

Onu anlamadığınızda sinirli oluyorsa, bu da iyi bir işarettir. Bu, sizinle iletişim kurmaya çalıştığını, sizin mimiklerinizi anlamaya çalıştığını ve iletişim kurmak için hevesli olduğunu gösterir.


Bebek Bakımında Babanın Rolü

Bazı bebekler ilk yaş günlerinden sonra dahi geceleri sık sık uyanır ve gün içinde de devamlı olarak yanlarında birilerini isterler. Bazı anneler de bir süre sonra normal olarak desteğe ihtiyaç duyabilirler. Özellikle de bebeğin geceleri emzirilme ihtiyacı ile ilgili ebeveynler arası bir uyku paylaşımı yapmak zorunlu hale gelir. Bu durumun çözümü için başlangıç olarak anne ve baba gece uyanık kalacakları saatleri bölüşebilir veya birer gün ara ile geceleri bebeklerinin bakımını üstlenebilirler. Söz konusu emzirme ise, babanın uyanık olacağı gün veya saatler için anneler bebekleri için sütünü sağıp güvenli bir şekilde muhafaza ederek babanın bebeğe vermesi için saklayabilirler. Bu durum ilk başta babalar için zor olabilir çünkü bebekler geceleri uyandığında annelerinin onu uyutmasına alışık olabilirler. Ancak geç olmadan anne-baba bakım dengesini sağlayabilirseniz, bebeğiniz babası ile de huzurlu şekilde uyuyabilecektir. Zamanla babasının da onu beslemesine ve uyutmasına alışır ve ağlamaları azalır. Bu uyum ve alışma süreci, babalar ve bebeklerinin bağ kurması için de müthiş bir deneyimdir.

Bebeklerin bakımı için ebeveynlerin eşit miktarda zaman ve çaba harcamaları; bebeğin ve ebeveynlerin psikolojileri ve bebeğin sağlıklı gelişimi için oldukça önemlidir. Her ebeveyn üzerine düşeni yerine getirir ve gereken çabayı gösterirse, aile içinde huzur daha kolay sağlanacaktır. Bu anlamda konuya babanın evde anneye yardım etmesi değil de iş yükünü paylaşması şeklinde bakmak daha doğru olabilir.

Örneğin baba bebeğine banyo yaptırırken, anne akşam yemeğini hazırlayabilir, anne bebekle oynarken, baba bulaşıkları makineye koyabilir. Bir ebeveyn bebeğine hikâye okurken, diğeri ertesi gün okula götüreceği öğle yemeğini hazırlayabilir. Bebeğinizle ilgili tüm sorumlulukları paylaşmak daha adil olur ve bu bahsedilen görevlerle birlikte alışveriş, yemek pişirme, ev işleri ve çalışma gibi sorumlulukları tek bir ebeveynin üstlenmesi doğru olmaz. Hatta bunu kolaylaştırmak için bazı ev işlerini yapmayı eğlenceli hale getirebilirsiniz. Bebeğiniz büyümeye başladığında yaptığınız işi izlemesine izin verebilirsiniz. Çünkü, sebzeleri yerleştirmek ya da bulaşıkları düzenlemek gibi sıkıcı işler bebekler için izlemesi ilginç eylemler olabilir.

Aile planlaması 

Hayattaki birçok aktivite, planlanarak yapıldığında daha kolaydır ve çalışan ebeveynlerin çocuklarıyla dolu vakitlerini değerlendirmenin harika bir yoludur. Bunun için birkaç öneriye göz atalım:

Bir rutin edinin.

Bebeğinizi ne zaman besleyeceğinizi, ne zaman uyutacağınızı, ne zaman oyun oynayacağınızı ve ne zaman parka çıkacağınızı belirleyerek bunu bir rutine oturtursanız, ebeveynlerin her ikisi de görevleri daha kolay şekilde yerine getirebilir.

Günlük görevleri ve işleri olabildiğince basit tutun.

 

Nerede olursa olsun zaman açısından etkili olan kestirmeleri kullanın. Örneğin, internet bankacılığı ve internetten alışveriş ile kuyrukta harcayacağınız zamanı kazanabilirsiniz. Böylelikle her iki ebeveyn de bebeğiyle yeteri kadar ilgilenebilir.

Bir sonraki günün hazırlığı için her akşam birkaç dakika harcayın.

Bebeğinizin kıyafetlerini düzenleyin, akşam yemeğini hazırlayın, yemek için gerekli malzemelerin evde bulunduğundan emin olun ve ertesi gün işe giderken giyeceklerinizi akşamdan düşünün.