BLW Nedir? BLW Hakkında Merak Edilenler

Blw;  bebeğin kendi kendine beslenmesini destekleyen alternatif bir yöntemdir. Ek gıdaya geçiş sürecinin eğlenceli şekilde devam etmesine blw çok büyük katkı sağlayacaktır. Hazırladığım blw ile ek gıdaya geçiş rehberi sizlere iyi bir kaynak olabilir.

Blw ile Bebeğin yetişkinlerle bir arada tadarak, test ederek ve kendi kendine yiyerek sağlıklı aile yemeklerini öğrenerek, püre değil gerçek yemeklerle beslenecektir. Ve bunu yapabilmesi yaklaşık bebek 6 aylık olduğunda gerçekleşecektir.

Bebekler blw yapabilmesi için 6 aylık olup, desteksiz oturması gerekmektedir. Özellikle ilk yıl oral dönem olması, bebeğin meraklı olması, dokunma duyusunun gelişmiş olması alt alta geldiğinde bebeğin kendi kendine yiyebilme yeteneğinin oluştuğunu görmüş olacağız.

Anne - baba içinde blw; bebeğin peşinden tabakla koşmadan, eğlenerek, doğal bir süreç şeklinde ilerleyecektir.

https://www.youtube.com/watch?v=aShTCha_8ew

Blw nasıl başlamalıyız?

Çocuk doktorunuz artık ek gıdaya başlayabilirsiniz dediğinde artık tadım günlerine başlayabilirsiniz. Denemeleri bebeğiniz ne çok aç ne çok tok olmadığı anlarda başlayın. Örneğin; Emzirmeden yaklaşık 1,5-2 saat sonra gibi. Bebeğinizin ritmine göre bunu planlayabilirsiniz.

Bebeklere yemekleri sunarken pişirme tekniklerine de dikkat etmeliyiz.

Buharda pişirme

Haşlama

Fırınlama gibi yöntemleri kullanabiliriz. Bol yağda kızartma yapılmamalıdır.

İlk başladığınızda çok az yerler ve genellikle oyun oynarlar. İlk haftalarda verdiklerinizi yerde, sandalyede görebilirsiniz. Ağızların aldıklarını da yutmadan ağzından çıkarabilirler. İlk günlerdeki yiyeceğe olan ilgisi azabilir ve ya çok az yiyebilir. Çok az yer ve oyun oynayabilir. Bu durum gayet normaldir.6-8 ay arasında bebeklerin besinleri tatması ve yavaş yavaş sevdikleri - sevmedikleri belli olur. Bu süreçte anne sütü halen ana öğündür.

Benim tavsiyem ilk deneme olarak sebzeden başlamanızdır. Mevsimindeki sebzelerden en az alerjik olandan denemelere başlayabilirsiniz.

İlk deneme olarak; brokoli, havuç ve kabak deneyebilirsiniz. Bunlar ister haşlar isterseniz de buharda pişirebilirsiniz. Mama sandalyesine bebeğiniz oturtun ve tepsisine bu besinleri ortalama 5 cm uzunluğunda çubuklar şeklinde koyun. Bunlarla bebeğiniz biraz oynayıp, yere atabilir. Yanınızda yedekleri olsun,  attıkça birkaç kere tekrardan önüne koyun.

Önüne denemelerde çeşit çeşit yemekler koymayın. Küçük miktarlarda haşlayın, zamanla miktarı arttırın. Çünkü fazla çeşit bebeğin kafasını karıştıracaktır. Bebeğiniz şaşırıp, sadece birine odaklanıp, diğerlerini atabilir. Önüne yeterli miktarda koyun yedikçe ekleyin. Bu bebeğinizde başar duygusunu geliştirecektir.

İlk denemelerde bazen bebekler yiyecekleri ağzının içinde bekletebilir veya damak ve yanak aralarında artıklar kalabilir. Henüz diliyle kırıntıları temizlemeyi bilmediği için kontrol etmekte fayda vardır. Bebeğinizin ağzını zorla açtırmak çok zorlayıcı olabilir. O nedenle ‘’Ağzını kim kocaman açacak’’ diye oyun oynayın, göreceksiniz sizden önce ağzını açacaktır.

Sebzeleri denerken,2-3 günde bir yeni bir sebze ekleyin. Bu şekilde alerji yönünden takip de edebilirsiniz. Sebzelere başladıktan 10 gün sonra meyve denemelerine başlayabilirsiniz. Sebzeleri öğle, meyveleri kuşluk veya ikindi zamanında vermeye çalışın. Meyveleri verirken çok sertse; fırında tarçınlayıp verebileceğiniz gibi, buharda yumuşatabilirsiniz.

6,5 aya geldiğinde artık kırmızı ete başlamakta fayda vardır. Bebekler için demir için kırmızı et çok önemlidir. O nedenle sebze denemelerinden hemen sonra kırmızı ete başlanmalıdır. Kırmızı et olarak ilk başta kuzu etinden başlar, sonra isterseniz dana etine geçebilirsiniz. Kuzu eti en az alerjen özelliktedir. Eti bebeğinize verirken fırınlamaktansa haşlamayı tercih edebilirsiniz. Fırınladığınızda sert gelebilir bebeğinize. Bebeğin önüne eti ufalayıp verebilirsiniz. Kırmızı etten sonra tavuk eti de verebilirsiniz. Tavuk eti yumuşak olduğu için bebekler daha rahat yiyebiliyor. But şeklinde hazırladığınızda çok rahat kavrar ve yeme denemeleri yapabilir.

Yedinci aya doğru atık kahvaltıya yavaş geçiş yapabilirsiniz. Bu süreçte artık bebeğiniz daha rahat kavramayı ve kendi, kendine yemeyi öğrenmiş olacaktır.
Kahvaltı da ekmek olarak; Tam buğday ekmeği, Çavdar ekmeği, Ruşeynli ekmekleri kullanabilirsiniz. Dilimli ekmek kullanacaksanız; ekmek çok yumuşak olunca bebeğiniz onu kavrar fakat bir türlü koparamaz. O zaman ekmeği tost makinesinde hafif ısıttığınızda ekmek biraz daha dik olacaktır. Bu şekilde bebek hem daha rahat kavrar hem de koparıp yiyebilir.

Peynir seçiminde ise; orta yağlı ve tuzsuz olarak tercih edebilirsiniz. Orta yağlı beyaz peyniri akşamdan s-uya koyup, suyu 2 kere değiştirdiğinizde sabah tuzsuz ve yumuşak olacaktır. Bu peyniri kullanabilirsiniz. Ayrıca tuzsuz dil peynir, tuzsuz mozerella ve tuzsuz burgu peynir kullanabilirsiniz. Evde yaptığınızın tuzsuz lor peynir de bir alternatif olabilir.

Yumurta güzel bir protein kaynağıdır. İlk yıl beyazı çok alerjen olacağı için kullanmıyoruz. ;İlk denemelerde yumurtayı haşlayabilirsiniz. Haşladığınızda sarısının etrafında mor halka olmamasına dikkat edin. İlk denemede minik bir parça verip, alerji yönünden izleyin. Sıkıntı yoksa her gün arttırarak 1 yumurta sarısının yiyebilir olmasını sağlayın. Bu sürece kadar pek çok sebze de denediğiniz için çeşitli sebzelerle, peynirle omletler yapabilirsiniz.

Kahvaltı da çeşitli tostlar hazırlayabilirsiniz. Pan kek, kreplerde alternatif kahvaltılardır.

Dokuzuncu ay gibi balık vermeye başlayabilirsiniz. Özellikle ağır metal içerdikleri için dip balıklarını tercih etmemeye çalışın. Hamsi, istavrit güzel balıklardır. Mink ve kılçıklı olduğu için zorlanırsanız alternatif olarak somon güzel bir balıktır. Balığı pişirirken fırınlayabilir, buğulama şeklinde hazırlayabilirsiniz. Balıktan çorbalar ve balıketinden hazırlayacağınız köfteler de alternatifiniz olabilir. Fırınlanmış balığı, buharda pişmiş sebzelerle birlikte ikram edebilirsiniz.

10.aya doğru bebeğinize akşam yemeği de veremeye başlayabilirsiniz. 10-12. Ay arasında artık yavaş yavaş öğün şeklinde beslenmeye başlayacaktır, bebeğiniz. 1 yaşında artık sizinle aynı sofra da oturan ve her şeyi kendi kendine yiyebilecektir.


Anne Sütü Hakkında Merak Edilenler

Özellikle ilk altı ay sadece anne sütüyle beslenen bebeklerin fiziksel ve zihinsel gelişimleri, bağışıklık sistemleri daha kuvvetlidir. Süt oluşumunu arttırmak için annenin emzirmeyi gerçekten istemesi, sık sık bebeğini beslemesi, stressiz olması, mutlu hissetmesi, iyi dinlenmiş ve dengeli beslenmiş olması gerekir. Sıklıkla emziren anne gerekiyorsa mutlaka pompayla sütünü sağmalıdır çünkü sağdıkça ya da emdikçe memeye ileti gidecek ve ileti gittikçe de süt artacaktır. Gece uykusu anne için çok değerlidir. Anne gece süt yapımını destekleyen prolaktin hormonu salgılar. Tüm gün bebeğiyle ilgilenen annenin gece uykusunu iyi almadığı durumda akşamüzeri sütü azalmaya başlar. Anne; bebeği uyurken, gün içinde uyuyarak enerji toplayabilir ve sütünü artırabilir. Bazı anneler, özellikle de ilk kez doğum yapanlar bebeğinin yeterince beslenip beslenmediği konusunda endişelenir. Stres yaşayan anne, vücutta birkaç farklı görevi bulunan oksitosin hormonun salgılanmasını engeller. Depresyon ve üzüntüyle sütü azaltır.

https://www.youtube.com/watch?v=ZLRbJQxndb0

Çevresel Faktörlere Dikkat

Yeni doğum yapan anne mümkün olduğunca yardım almalıdır. Bebeğini emziren ve bakımını yapan, gerektiği durumlarda sütünü sağan, geceleri uykusuz kalan anne, ilk aylarda hem fiziksel hem de ruhen yorgundur. Onu destekleyen babanın varlığı kendisini iyi hissettirir. Beslenme dışında, ilk aylarda bebeğin diğer ihtiyaçları ve evin düzeni için anneanne veya babaannenin varlığı annenin dinlenmesini sağlar. Annenin etrafındaki akrabaları, komşuları, arkadaşları anneye her zaman olumlu yaklaşmalıdır. Annenin sakinliği ve dinginliği süt oluşumunu etkilediği gibi bebeği de etkiler. Emzirmeye endişeyle başlayan, evdeki temizliği, ütüyü düşünen, bebeğine ve beslenmeye konsantre olamayan annenin sütü de bu olumsuz duygular sebebiyle azalır. Anne; sessiz bir odada, rahat bir koltukta, pozitif bir ruh haliyle bebeğini beslemelidir.

Sütü Artıran Mucize Bir Besin Yoktur

Anne sütü artırıcı mucize bir besin yoktur. Emzirme döneminde sağlıklı beslenmek ve bol su içmek çok önemlidir. Gün içinde 3 ana öğün, 2 ara öğün ve yaklaşık 2.5 lt su içmek üzere beslenme programı oluşturmalıdır. Ancak bu program oluşturulurken ve uygulanırken de anne yine endişeden uzak olmalıdır. Tadını hiç sevmediği bir besini süt yapacak düşüncesiyle tüketip keyfini kaçırmamalıdır. Bazı anneler; komposto, limonata, lohusa şerbeti gibi bol şekerli sıvılar içerek, tatlı yiyerek anne sütünü arttırmayı hedefler. Şekerin kesinlikle anne sütünü arttırıcı etkisi yoktur. Yulaf, susam, havuç, kuruyemiş ve rezene çayının sütü artırıcı etkisi gözlemlenmiştir ancak hiçbir besinden mucize beklenememelidir. Anne sütü az olsa da sık sık emzirilmeli, bebek emmiyorsa da düzenli aralıklarla pompa ile sağma işlemi yapılmalıdır.

Kolik Bebek ve Anne Beslenmesi İlişkisi

Bebek ilk bir ay beslenme sonrası gazını çıkartmak için desteğe ihtiyaç duyar. Bazı bebeklerde ise 10. -12. gün aralığında büyüme atağı olur. Sindirim sistemi değişir. O güne kadar sakin bir bebekken, hiç durmadan ağlayan, huzursuz bir bebeğe dönüşüverir. Kolik denilen, haftada en az üç kez, aralıksız 3 saat ağlama nöbetleri yaşanabilir.  Son bilimsel araştırmalar kolik bebek sendromunun annenin sütüyle bir ilgisi olmadığı, büyüme atağı ile ilintili olduğu yönündedir. Ancak yine de annenin beslenmesinin sütü, dolayısıyla da bebeğin kolik sorununu etkilediği yönünde de araştırmaları göz önünde bulundurarak anne emzirme döneminde kuru baklagiller, soğan, kafein, mandalina, portakal, brokoli, lahana gibi gıdalardan uzak durmak uygun olacaktır.

Sağılan süt doğru saklanmalı

Sağılan anne sütü oda sıcaklığında 3 saat, buzdolabında 3 gün, derin dondurucuda 3 ay tazeliğini korur. Süt saklama poşetlerine konularak saklanan anne sütünün üzerine mutlaka miktarı ve sağıldığı tarih yazılmalıdır. Her sağılan süt az ya da çok, miktarı fark etmeksizin ayrı ayrı poşetlere konularak saklanmalıdır. Çok değerli olan anne sütünün 5 cc’si bile ziyan olmamalıdır. Dolaptan çıkartılan süt biberona alındıktan sonra benmari yöntemiyle hafif ılıtılarak bebeğe verilmelidir.

Hasta Anne Emzirebilir mi?

Anne öksürüyorsa ve burnu akıyorsa mutlaka emzirme öncesi her zamankinden daha da özenli elini yıkamalı ve maske takmalıdır. Doktorunun önerdiği, emzirmeye uygun ilaçları kullanmalıdır. Hastayken mikroplarla savaşmak üzere vücut antikor üretir. Hastalığı iyileştiren antikorlar anne sütüne geçer. Ve doğal olarak da bebeği korumaya başlar. O yüzden hasta anne kesinlikle bebeğini emzirebilir.