Kardeş Kıskançlığı Hakkında Merak Edilenler

Kıskançlık, Doğal duygularımızdan  biridir . Yaş farkı az olan  çocuklarda (3 yaş ve daha az) görülen kıskançlık ile 3 yaşından sonra olan kıskançlık garklı dönemsel özellikler görülmektedir. 3 yaş civarında çocuk zaten ben merkezci dönemde olduğundan dünyayı kendi etrafında döndüğünü zannetmektedir yeni bir kardeşinin de yaşamsal ihtiyaçlarının olması ailenin onun istek ve ihtiyaçlarını  yerine getirmek zorunda olması bu dönemdeki ebeveynler açısından yorucu olmaktadır. Çünkü daha ilk çocuk ilgiye , zamanınıza muhtaçken, arkasından başka bir çocuk olmuştur.  Bağımsız yaşama becerisini henüz geliştirememişken sizin ilginizin başka birinde olması onları sinirlendirir . Alışılmadık hareketler yapmasına neden olur. Evinize yeni bir misafir geldiğinde de her zamankinden farklı davranmıyor mu, ya sessizleşir ya da daha da hareketlenirler. İkisi de davranışta bir değişikliktir. Bu sadece yeni bir kardeş için değil , siz başkasıyla konuşurken bile ilgiyi kendi üzerine çekmek ister . Yani burada asıl Kıskanılan ilginin başka birine gidiyor olmasıdır. Sadece kardeş olarak düşünmeyin. Ama kendisine yaklaşılan gibi sevimli oyuncu bir sevme şekli ile sevmeniz, büyük kardeşte de beni de sevsinler ben de güleyim şeklinde ilgi istemektir. Küçük kardeş hareketlenmeye başladığı 6 aylık olup dik oturup çevreye gülücükler saçtığı dönemde ise genelde ebeveynlerin uzmanlara danıştığı dönemdir;) Küçük çocuğunuz artık oyuncaklarını eline alıyor ve bırakmıyor. Yani artık oynamaya başlayınca,  büyük çocuk elindekini almak istiyor ve ilk çekişmeler başlıyor. Çünkü her ikisi de benmerkezci dönemde. Ebeveynler vicdanen büyük çocuk etkilenmesin diye daha ihtimamlı davranabilir , diğeri küçüktür, başka şeye ilgisi daha kolay çekilir diye düşünülür çünkü. Büyük çocuğun da istediklerini elde etmek için strateji üretmeye aklı eriyordur artık. Eğer çocukların yaş farkı 3-4 yaştan fazla ise okula da gidiyorsa sıra beklemeyi sabretmeyi öğrenebilecek bir düzeyde olacaktır. En azından şimdi kardeşinin sırası dediğinizde (ama süreyi bir kaç saniye ile sınırlı tutun) büyük sabredip verebilecektir. İlte burada da küçük çocuğun vermek istememesi kurallara riayet etmemesini görmekteyiz. Çünkü o hala benmerkezci dönemde! Sadece eşit olmaya çalışmayın ; adil olun. Anlaşamadıkları konu ne ise , o konuda hassasiyeti kimin  daha fazla ise ona öncelik daha uygun olabilir.

https://www.youtube.com/watch?v=-z8U3t2_RRU

Abla yeşil kalemle resim yapmayı çok seviyor çünkü artık yaşı gereği ilgiler gelişmiş. Küçük kardeş de ablanın elimdeki kalemi istiyor. Aslında onun için yeşil olmasının önemi yok! Sadece ablanın elinde keyifle zaman geçirdiği obje onun için önemli olan! Böyle bir durumda abladan kardeşine kağıt verip oyununa çağırmasını teşvike edebilirsiniz ve tabi başka bir renk kaleme de ikna edebilir çünkü abladan kalem almaya giderken birden ablanın oyununa dahil oldu! Abla ona sandalye ayarladı kağıt berdi, nereyi boyaması gerektiğini gösterdi ve şimdi mavi ile boya şimdi yeşil ile şimdi kırmızı ile diyerek oyununu destekledi. Kardeşinin kendi elindeki yeşil kaleme olan isteğini başka renklere de dağıttı. Bu örnekte olduğu gibi büyük çocuğun iletişim için aklı ermektedir. O yüzden anlaşmak uzlaşmak için abla ile stratejiler belirleyebilirsiniz. “Seni anlıyorum kardeşinin her eline aldığını istemesi seni bazen üzebiliyor. Sen de küçükken  her şeyi isterdin. Biraz büyüyünce artık paylaşmaya başladın. Kardeşinin de büyümeye be zamana ihtiyacı var. “ diyerek , yaş farkı büyük olan çocukla uzlaşmacı yaklaşımın temellerini atabilirsiniz. Küçük çocuğunuz da biraz büyüyünce lütfen aynı hatırlatmayı ona da yapın. Hep küçük, hep idare edilen birey olarak değil; yeri ve zamanı geldiğinde artık o da uzlaşmacı yollar geliştirebilsin.

“Gel onu babayla evde bırakalım o küçük daha anlamaz biz seninle sinemaya kaçalım “ gibi kardeşini değersizleştiren bir yaklaşım , uygun olamayan bir yaklaşım olacaktır.

Kardeşlerin uyum içinde olması, sizin onları idarenizle herbirine verdiğiniz değerle ilişkilidir. Lütfen ebeveyn olarak her çocuğunuzun gelişim özellikleri düşünerek ilgi ve hassasiyetlerini düşünerek hareket edin. Mutlu huzurlu bir yuva sizin elinizde. Amaç sorun çıkarmak mı , sorunları söylemek mi yoksa sorunu çözmek mi siz karar verin....


Çalışan Anne Kaygıları ve Tavsiyeler

Kucağına aldığı bebeğiyle yaklaşık altı ay anneliğin keyfini süren çalışan kadın, izninin bitmesiyle birlikte ayrı kalma sürecinin sıkıntılarını yaşamaya başlar. İşine geri dönenen anne,   suçluluk duygusu yaşar. Bebeğim bakıcısını benden çok sever mi? Tüm gün yanında olan anneannesine anne demeye başlar mı? Bakıcım bebeğime iyi bakmıyor mu? Gibi sorular kafasını kurcalar durur.

İş hayatına annelik sebebiyle ara verdikten sonra tekrar geri dönen anneleri en çok zorlayan konularından biri de iş ve ev hayatı arasındaki dengeyi kurmaktır. Kokusunu özlediği bebeğine istediği kadar vakit ayıramamak, minicik bebeğini bir bakıcıya ya da güvendiği bir aile büyüğüne teslim ederek iş hayatına dönmüş olmak ve bununla birlikte gelen “suçluluk”  hissi…

Birçok yeni hissi karmaşık bir şekilde yaşayan ve bunu yönetmekte zorlanan çalışan yeni anneler için Canbebe Uzmanlarından Çocuk Gelişimi Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt, yol gösterici açıklamalarda bulunuyor:

Çocukla kaliteli zaman geçirirken, her iki tarafında karşılıklı haz alması gerekir

Kaliteli zamanı, “bebeğe bir şeyler öğretme çabasının olmadığı, her iki taraf içinde eğlenceli bir zaman dilimi” olarak tanımlayan Özge Selçuk Bozkurt, kaliteli zamanın karşılıklı bir paylaşım olduğunu belirtiyor.  Bozkurt, kaliteli zaman ile ilgili şu açıklamalarda bulunuyor: “Kaliteli zaman karşılıklı bir paylaşımdır ve o dönemde çocuk mutlu olduğu için algıları çok açıktır. Ne verseniz alacaktır. Sevgi verirseniz sevgiyi alır ve bu anda mutluluğu yaşamayı öğrenir. Ancak çocuğunuz zevk alıyor diye istemediğiniz bir şeyi yapmak zorunda kalmayın. “Kaliteli zaman” tanımlamasına uyduğu düşünülerek çoğu zaman babanın önüne yapbozlar verilir. Yapboz oyununu eğitimsel anlamda belki kaliteli zaman olarak düşünüyor olabilirsiniz ama babanın da o anda keyif alması önemli, bebekle oyun oynamaya bir iş gibi bakılmamalı. Birlikte kucağa alıp vücut oyunları, hoplamalı zıplamalı, göbekte oturmalı aşağı yukarı, vücut kaydırağı olarak bilinen etkinlikler, oyunlar yapabilirsiniz. Babalar fiziksel oyunları biraz daha fazla seviyorlar ve bu oyunların aslında bebeğin gelişiminde çok büyük faydası olduğunu söyleyen araştırmalar var. Kaliteli zamanda bir şey öğretilmesi gerekmiyor. Temel olan şey, iki tarafın da karşılıklı haz alması.”

https://www.youtube.com/watch?v=IIGITI-EVww

Bebeğin bakıcısı ile ilgili kaygılar…

Özge Selçuk Bozkurt, bebeklerini bakıcıya bırakıp giden annelerin akşam eve döndüklerinde çok iyi gözlem yapmaları gerektiği konusunun altını çiziyor.

Bozkurt şöyle açıklıyor; “Bebeğin huzur bulduğu kollar doğduğu andan itibaren annenin kucağıdır, kokusudur. Hatta annenin karnı, annenin sesi hep bebekte huzuru çağrıştırır. O yüzden ilk 6 aya kadar annelere karşı yoğun bağlılık olması gayet normaldir. Bebeğinizin en çok ihtiyaç duyduğu dönem olan akşam uykuya hazırlıkta sizin emzirmenizle ve sizin ses tonunuzla uyumak ister. Sevdiği anne kucağı sabah bakıcının gelmesiyle son bulur ve ağlamalar başlar. Bu durum normaldir ve zamanla bebeğiniz ayrılmaya alışacaktır.

Fakat unutmamalıyız ki, bu dönem bebeği haz odaklıdır. Yani bir şeyden zevk alıyorsa o zevki sonuna kadar tatmak ister. Eğer bir rahatsızlık varsa bunu da bir şekilde size dile getirmek ister. Ayrılmanızdan rahatsızsa ağlayarak bunu dile getirir. Ya da başka bir kucağa gittiyse ve hiç hoşlanmadıysa, bunu da ağlayarak dile getirir. Tercihlerini ağlamaları ile çok rahat anlayabiliriz bu dönemde... Sizin yokluğunuzda bebeğiniz gerçekten eğlenebiliyor mu sorusunun da cevabını buradan bulabilirsiniz. Bu konudaki düşüncelerinizin sağlamasını yapmak için de gün içinde bakıcınızdan videolar isteyebilir veya evde olduğunuz bir günde bakıcısı ve çocuğunuz bir arada oynarken birbirleriyle iletişimlerini gözlemleyebilirsiniz. Bu süreçte bebeğinizden uzakta olun çünkü sizin varlığınızı hissederse bebeğiniz size gelmek isteyecektir. Ancak uzaktan bakarsanız, ikili ilişkisinde bebeğiniz orada bazı duyguları size verecektir, çok iyi gözlemleyin.

Mümkünse bebeğinizi ilk etapta kan bağı olan birine, yoksa alternatif olarak bakıcıya teslim edin. Kademeli bir şekilde bakımını üstlenecek kişiye alıştırın. Unutmayın ki sizin içiniz rahat ederse bebeğiniz de huzurlu olacaktır.  O yüzden içinizin rahat etmesi gereken şartları mutlaka göz önünde bulundurun ve bebeğinizin size verdiği ağlama sinyallerini çok iyi gözlemleyerek seçtiğiniz kişiyi sorgulayın.

Bebeğim bakıcısını benden daha çok severse…

Özge Selçuk Bozkurt, annelerin en çok yaşadıkları bir diğer kaygının da bebeklerinin bir süre sonra bakıcılarına daha düşkün olup, kendilerinin yerine geçeceği kaygısı olduğunu belirtiyor. Birçok yeni annenin yaşadığı kaygılara “ben yetersiz bir anne miyim?” “bakıcıya çok mu bağlı?” çalıştığım için mi beni daha az seviyor?” sorularının da eşlik ettiğini açıklıyor.

Bozkurt, çoğu annenin yaşadığı bu kaygı ve bunun altında yatan sebepler ile ilgili şöyle söylüyor: “Öncelikle kendinizde böyle bir vicdan azabı hissetmeyin ancak bu duyguları yaşamanız da ilk zamanlarda çok normaldir. Bebeğinizle ilgilenecek doğru kişiyi bulduktan sonra, bebeğinizle maksimum ve kaliteli zaman geçirmenin yollarını araştırın. Yasal süt izinlerinizi işvereniniz ile görüşüp sizin ve bebeğinizin günlük düzenine göre de en verimli şekilde planlayabilirsiniz. İlk 6 aya kadar -çalıştığınız sektöre göre- günde 1,5 ile 3 saat arası yasal süt izniniz var. 6-12 ay arasında da 1,5 saatlik süt izniniz var. Bu araları ne zaman kullanacağınızı bir program haline getirmeniz önemli; çünkü bebeğinizin yanına gideceğiniz saati bilirseniz günü ve dolayısıyla bebeğinizin günlük rutinini çok daha iyi düzenlersiniz.

Eve döndükten sonraki zamanı da çok iyi değerlendirin. Bebeğinizin uyku saatlerine göre etkinlik ve oyun saatleri yapın. Bebeğiniz sizinle birlikte uyumak istiyorsa, siz de istiyorsanız ve anneliğinizi bu şekilde yaşamaktan keyif alıyorsanız kesinlikle yapın. Bu iki taraf için de güzel bir paylaşımdır. Uykuda bile ona varlığınızı hissettirin. Güvenli bağlanma ve iki tarafın da iyi hissetmesi için birlikte yatabilirsiniz. Bu tamamen annenin anneliği yaşamasıyla alakalı bir durumdur ve kişiden kişiye değişebilir. İlk 1 yıl bebeğin annenin yanında yatmasını destekleyen birçok araştırmanın da olduğunu düşünürseniz bebeğinizin odasında yatması için ısrar etmeyebilirsiniz.


Çocuklar ve İlk Yardım Kuralları

İlkyardım doğru ve hızlı uygulanırsa hayati değer taşıyor. Yanıklar, elektrik çarpmaları, zehirlenmeler, yabancı cisim yutma gibi acil müdahale gerektiren durumlara karşı tüm ebeveynlerin ilk yardım bilgisine sahip olmaları gerekiyor. En az çocukların bakımı, beslenmesinin takibi kadar dikkat istiyor.

Bebeğin Boğazına Yabancı Bir Madde Kaçarsa…

Bebeklerin 6. aydan sonra ek gıdaya geçişte ya da eline yabancı bir cisim alıp da bilinçsizce ağzına attığında tıkanabileceği düşünülse de, emen bebek de annesinin sütünün çok volümlü gelmesi sebebiyle tıkanabiliyor. Canbebe Uzman Ekibinden Yeni Doğan Hemşiresi Esra Ertuğrul tıkanmayla ilgili şunları söylüyor: “Emen bebek annesinin memesinden gelen fazla süt sebebiyle tıkanabilir. Anneler genelde bebeği yatay konumdayken sırtına vurarak sorunu çözmeye çalışır. Ancak doğru olan bebeği dikleştirip, panik olmadan birkaç saniye sırtına vurmadan beklemek. Unutmayın, vurarak sıvının daha da kaçmasına neden olursunuz. Aslında yetişkinlerde de durum aynı. Yetişkin birinin boğazına bir şey kaçarsa öksürür ve hemen yanındaki kişi sırtına vurur. Aslında bu da yanlış bir yöntem. Tıkanan kişinin öksürerek boğazındaki çıkartmasını beklemeli ve dokunmamalıyız. Sırtına vurarak konsantrasyonunu bozmuş oluruz.”

Memeden her zaman fazla ve tazyikli gelen sütün karşısında anne yatarak emzirmeyi deneyebilir ya da dik pozisyondayken memenin kahverengi uç kısmını alttan ve üstten destekleyerek makaslayıp emzirebilir. Böylece sütün akış hızı azalır.

Ek gıdaya geçişle beraber, tam tıkanma ve kısmi tıkanma olmak üzere iki farklı tıkanıklıkla karşı karşıya gelinebilir. Kısmi tıkanıklıkta bebek öksürerek kaçan gıdayı çıkartmayı başarır. Ancak tam tıkanıklıkta, yani yemek borusundan geçmesi gereken gıdanın soluk borusuna kaçması halinde bebeğin nefesi kesilir, morarmaya başlar, gözleri büyür. Bu durumda hızla heimlich manevrasını uygulamak gerekir; çünkü öksürmeyle bebek tıkanıklığı çözemez. Önce bebeğin ağzında bakılır, sonra yere paralele ve yüzü aşağıya bakacak şekilde bebek tek elle tutulur. İki kürek kemiğinin tam ortasına, elin ayasıyla 5 kez süpürür gibi vurulur. Bebeği tutuğumuz elimizdeki bir parmağımızı da ağzına yerleştirmeliyiz ki, yutulan cisim nefes borusundan ağzına gelirse kolaylıkla dışarı çıkartabilelim. Sırtına vurarak çıkartamazsak bebeği döndürüp göbek deliğinin 2-3 parmak yukarısına, diyaframa bastırıp ittirerek basınç uygulamak gerekir. Tüm bu tehlikeleri yaşamamak için Canbebe Uzman Ekibinden Yeni Doğan Hemşiresi Esra Ertuğrul, ek gıdaya geçen bebekler için iki parmak arasında ezilebilen, yumuşak gıdalar verilmesini öneriyor. Kendini beslemeyi seven bir bebeğin eline vereceğimiz gıdalar mutlaka buharda haşlanıp yumuşamış olmalı. Haşlanmış elma ve havuç bu dönem için idealken salatalık, tatlı yeşilbiber kesinlikle vermemeliyiz. Bir oyun gibi kendi kendine beslenen bebekler için Dünya Sağlık Örgütü 3 yaşına kadar bebeklere aspire etme ihtimaline karşın kuruyemişleri kesinlikle önermiyor. Canbebe Uzman Ekibinden Yeni Doğan Hemşiresi Esra Ertuğrul; kuruyemişleri rondodan geçirerek toz haline geldikten sonra kekin ya da meyve püresinin içine eklenmesini öneriyor annelere çünkü sadece ezilerek verilmesi de tehlikeli. Yüksek besin değerine sahip kuruyemişler bebeğin akciğerine bile kaçacak tehlikeler yaratabiliyor.

https://www.youtube.com/watch?v=S6NW3WXt28c

İdeal Uyku Pozisyonu

Bebeklerin ilk 3 ay mide üzerindeki kapakçıkları görevini görmüyor. Fazla beslendiğinde görevini yapamayan mide kapakçığı sebebiyle de kusabiliyor. Yatay pozisyondaki bebek, kafası sağa ya da sola yatık değilse kustuğunda ağzından fazlalığı çıkartamadığı için ne yazık ki boğulma tehlikesi yaşayabiliyor. Yan yatırılıp arkasına rulo yapılmış bir havlu ya da minik bir yastıkla sırtı desteklenerek yan yatırmak doğru bir yöntem olarak işaret ediliyor. Ancak yan yatırma pozisyonunda da tüm ağırlığını alttaki koluna verecek şekilde yatırmamaya dikkat etmek gerekiyor.

Zehirlenmelere Karşı İlk Müdahale

Kimyasal bir madde yiyen ya da zehirli gaz soluyan bir bebek için tek yapılacak müdahale zaman kaybetmeden hastaneye ulaşmak. Zehirlenen bebeğe anne sütü ya da yoğurt yedirmek, kusturmak kesinlikle doğru bir yöntem değil. Anneler anne sütünün her şeye iyi geldiğini düşünse de zehirlenme karşısında emzirerek vakit kaybetmek ve midedeki kimyasalla anne sütünü buluşturmak yarardan çok zarar getiriyor.

Düşmeler ve Elektrik Çarpması

7. aydan sonra emeklemeye başlayan bebekler çarpma ve düşme konusunda daha riskliler. Çarpma ve düşmeler sonrası o bölgeye bir süre soğuk kompres yapmak ilk müdahale için uygun ancak bebek çarpma ya da düşme sonucu fışkırır tarzda kusarsa, bakışları anlamsızlaşırsa, vücudunda bir soğukluk hissedilirse mutlaka hastaneye gitmek gerekir.

Elektrik çarpan bebeğe panikleyerek kesinlikle dokunulmamalı. Elektriğe maruz kalınan süre çok önemli. Hızla bebeğin elektrikle ilişkisi kesilmeli. Bunun için battaniye gibi kalın ve uzun bir örtüyü kement yaparak bebeği kendinize doğru çekebilirsiniz, ya da iletken olmayan (tahta, plastik) bir eşya yardımıyla bebeği tehlikeden uzaklaştırabilirsiniz. Mümkünse evdeki elektriği de kesebilirsiniz.   Elektrik yanığının şiddeti vücutla elektriğin temas süresine, akımın gücüne ve tipine, elektriğin vücudun neresinden girdiğine bağlı olarak değişir. Elektrik yanığı derindir ve dışarıdan küçük görülse de içeride daha şiddetli olabilir. Eğer çocuğun genel durumu iyi ise yanık bölgesine herhangi bir şey sürülmemeli, soğuk uygulama yapılmalı, kuru steril bir bez ile örtülmeli ve en kısa sürede hastaneye gidilmelidir.

Yanıklar

Bebek yanığa maruz kalırsa sakin olmak ancak acil müdahale etmek önem taşıyor. Yanan bölgeyi soğutmak ilk iş. Su toplaması oluşmadıysa yanan bölgeyi 15-20 dakika akan suyun altında tutmak gerekiyor; çünkü bu sürede alt dokular ancak serinler. Yanık üzerinde su toplaması oluştuysa akan suya tutulmaz, yanan dokunun iyileşmesini sağlayan içi sıvı dolu bu kabarcığın patlamasından kaçınılır. Yanan bölge su dolu bir kabın içinde 15-20 dakika bekletilir. Çocuğunuz 1 yaşın üzerindeyse sulu dolu kabın içine buz da koyabilirsiniz. Yanık vücudun üçte birinden fazlaysa temiz bir çarşaf ıslatılır ve sulu sulu yanık bölgeye konularak soğutulmaya çalışılır. Yoğurt, zeytinyağı, diş macunu, anne sütü gibi maddeler yanık bölgeye kesinlikle sürülmemeli. Bebeğin üzerinde kıyafeti varsa keserek üzerinden nazikçe çıkartılmalı. Aksi halde yanan bölgedeki kıyafeti çıkarmakla uğraşarak buradaki dokuya daha da zarar verilir.

Çocuğun bilinci açıksa 1 litre suyun içinde 1 çay kaşığı karbonat, 1 çay kaşığı tuz konulup karıştırılarak yudum yudum içmesi sağlanabilir. Sonrasında da hastaneye gidilmelidir.